MİLLİYET CADDE – 6 MAYIS 2013 PAZARTESİ  –  ALİCE

İlahi Yılmaz Morgül, artık bir karar ver ne olacağına da kurtar bizi bu dertten… Bir gün Jennifer Lopez’sin, başka gün Justin Bieber, şimdi de “Sanat müziğinin Sezen’i olacağım” demişsin…Yılmaz Morgül, önce, “Ben Türkiye’nin Jennifer Lopez’iyim” dedi.
Morgül, “Bilhassa kalçalarım Lopez kadar güzel” dediğinde 2005 yılıydı. Morgül, 2013’ün başında plak değiştirdi:
“Sosyal medyada beni Justin Bieber’a benzetenler varmış. Bundan mutluluk duyuyorum. Onu çok seviyorum. Çok küçük yaşta şöhret oldu. Bana 15-16 yaşlarındaki hallerimi hatırlatıyor. Onun gibi çocuk ruhluyum ben de. Zamanım olursa Türkiye’de vereceği konsere de gitmek istiyorum. O da Türkiye’nin Justin Bieber’ını tanısın isterim. Ben Türk sanat müziğinin Justin Bieber’ıyım.”
Gerçek Justin Bieber, İstanbul’a gelince aradaki farkı anlamış olacak ki Morgül bir kez daha plak değiştirdi.
Justin Bieber’ın İstanbul’dan ayrıldığı gün Kelebek’te yayınlanan Yılmaz Morgül söyleşisinin başlığı şöyleydi:
“Sanat müziğinin Sezen’i olacağım.”
İlahi Morgül, artık bir karar ver ne olacağına da kurtar bizi bu dertten.

FiLLi BOYA, NiYE ISRAR EDiYOR BU REKLAMDA?

Bazı şeyleri sahiden aklım almıyor.
Mesela Filli Boya’nın son reklamı.
Sloganı “Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki?” olan Ali Taran imzalı reklam, satışlara patlama mı yaptırdı ki, renk körü insanların moralini bozduğunu, onların hayat sevinçlerini tükettiğini bile bile ısrar ediyorlar bu kampanyayı sürdürmeye.
Alice’yi takip edenler hatırlayacaktır, daha önce de dile getirmiştim bu sloganın renk körü insanları ne denli demoralize ettiğini.
16 Ağustos 2012 tarihinde Milliyet Cadde’de yayınlanan ‘Hayattan Rengi Alınca’ başlıklı o yazım üzerine bir yığın teşekkür mektubu almıştım okurlarımızdan.
O reklama televizyonda rastlar rastlamaz, salondan kalkıp, odasına çekilen renk körü yakınları adına şükranlarını dile getirenler de vardı aralarında.
Dün akşam baktım aynı reklam yine
televizyonlarda.
Bir kez daha seslenmek istiyorum Filli Boya’nın yöneticilerine.
Bu reklamı kendinizi renk körü insanların yerine koyarak bir kez daha izleyin.
Reklam bittikten sonra, “‘Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki?’de renk körü insanların moralini bozacak hiçbir unsur yok” diyecek olursanız, devam edin kampanyaya.

ARDA TURAN NEREYE GİDİYOR?

4 Mayıs 2013 Cumartesi iki spor gazetesinin de birinci sayfa manşetinde futbol hayatını
Atletico Madrid’de sürdüren milli futbolcumuz Arda Turan vardı.
Gazetelerden biri Arda’yı Chelsea’ye gönderdi, diğeriyse Galatasaray’a geri getirdi.
İşte o gazeteler ve manşetleri:
AMK
Üst başlık: Galatasaray, Arda’yı geri getiriyor
Manşet: Kardeşiniz Arda dönüyor
FANATİK
Üst başlık: Arda, şimdi de Ada yolcusu
Manşet: Mou, onu Chelsea’ye götürüyor.

ELTON JOHN, YiNE FARKINI GÖSTERDi

Elton1_620_1721778aDünya starları arasında yakından gördüğüm çoktur, ama tanıştıklarım ve elini sıktıklarımın sayısı iki elin parmaklarını geçmez.
Cannes’da Zeki Triko’nun defilesine çıktığında Gani Müjde’nin ona olan aşkını dile getiren mektubunu götürüp Naomi Campbell’e teslim etmiştim.
İstanbul’a geldiğinde de söyleşi yapmıştım Naomi Campbell’le.
Al Bano-Romina Power ikilisiyle Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’daki basın toplantılarında tanıştım. Hatta o zamanlar kayıp olan çocuklarına dair yönelttiğim soruyla da bir hayli kızdırmıştım onları.
Ünlü futbolcu David Beckham’ın eşi Victoria Adams’ın da aralarında bulunduğu ‘Spice Girls’ (Baharat Kızlar) grubuyla müzik dünyasında fırtına gibi estikleri dönemde kahvaltı eden iki Türk gazeteciden biriyim. Öteki Türk gazeteci de Sabah’tan sevgili Şengül Balıksırtı’ydı.
Ünlü Alman top model Heidi Klum’la Mayorka’da ayak üstü sohbet etmişliğim bir de Elton John’la tanışıklığım var.
Wembley’de verdiği bir konserden önce Türkiye’den iki gazeteciye Elton John’la kuliste biraraya gelip, tanışma ve birlikte fotoğraf çektirme olanağı sunmuşlardı. O gazetecilerden biri bendim, diğeri meslektaşım Kenan Erçetingöz. Kulisteki sohbetten sonra, konseri en önden izleme şansı da vermişlerdi bize.
Aradan yıllar geçti, ama daha dün gibi gözümün önünde Elton John’un sırtüstü yattığı piyanoyu çalışı.
O yüzden Elton John’un ayakkabılarına, iki oğlunun adını (Zachary, Elijah) yazdırdığı fotoğrafları görünce hiç şaşırmadım.

GÜNÜN SÖZÜ
Gömleğinin düğmesi eksik geziyorsan; ya evlenmelisin, ya da boşanmalı…