MİLLİYET CADDE – 30 OCAK 2013 SALI  –  ALİCE

fft16_mf2997584Ortada işlenmiş bir suç varsa, bunu yapan ünlü de olsa gerekli cezayı almalı. Ama sırf polis, onları sabahın köründe ‘şüpheli’ sıfatıyla kelepçeleyip gözaltına aldı diye ünlüler de peşinen ‘suçlu’ ilan edilmemeli.

 

İstanbul Narkotik polisinin yaptığı son operasyonda Çağatay Ulusoy, Cemal Hünal, Cenk Eren ve Selen Seyven gibi ünlüler de gözaltına alınmasa olay bu kadar geniş yer alır mıydı medyada?
Almazdı.
Narkotik Şube ekipleri ‘torbacı’sından ‘içici’sine yüzlerce kişiyi bir gecede gözaltına almış olsa, bir kere bile canlı yayın yapılmazdı emniyetin veya İstanbul Adliye Sarayı’nın önünden.
Sosyal medyada insanlar bu kadar yorum yapar mıydı uyuşturucu operasyonu hakkında?
Hayır.
Peki ne oldu ‘günün sonu’nda?
Polisin aylarca süren fiziki ve teknik takip sonunda bir sabaha karşı kelepçeleyip emniyete götürdüğü ünlülerden kaçı tutuklandı?
Hiçbiri.
Polislerin ellerini arkadan kelepçeleyip götürdükleri Cemal Hünal’la Cenk Eren, ilk gün serbest kaldı.
Oyuncu Selen Seyven ertesi gün.
Savcının sorgu için ek süre aldığı Çağatay Ulusoy’sa savcılık sorgusundan sonra serbest bırakıldı.
İstanbul Adliye Sarayı’ndan çıkışta basın mensuplarıyla Çağatay Ulusoy arasındaki diyalog ilginçti.
Ulusoy, kendisine yöneltilen soruların hiçbirine yanıt vermedi.
Genç oyuncu, minibüsten içeri adım atarken sadece şöyle dedi:
“Zaten yeterince rezil ettiniz beni.”
Uyuşturucu kullanmaktan gözaltına alındığında ‘Emir’in Yolu’ dizisinin başrol oyuncusu Çağatay Ulusoy için biri şöyle bir yorum yapmıştı Twitter’da:
“Emir’in yolu, yol değil.”
Bu olayda anlaşılan o ki sadece Emir’in değil, polisin de medya olarak bizim de yolumuz yol değil.
‘Masumiyet karinesi’ne ne polisin saygısı var, ne yazılı, görsel, işitsel ya da sosyal medyanın.
Kanunlar önünde herkes eşittir.
Ünlü ünsüz ayrımı yapmaz kanun. Ortada işlenmiş bir suç varsa, bunu yapan ünlü de olsa gerekli cezayı almalı.
Ama sırf polis, onları sabahın köründe ‘şüpheli’ sıfatıyla kelepçeleyip gözaltına aldı diye ünlüler de peşinen ‘suçlu’ ilan edilmemeli.
Sakın ola ki kimse uyuşturucu kullanan ünlüleri koruduğum anlamı çıkarmasın yazdıklarımdan.
Uyuşturucu kullanmak, insanın kendine yapabileceği kötülüklerin en büyüğüdür, nokta!


Fi Yapı’nın sahibi Fikret İnan

İFLASINI İSTEYEN ŞİRKET ‘EN İYİLER’ ANKETİNDE

Online araştırma şirketi Dorinsight ‘2012 yılı Tüketici Değerlendirmeleri Araştırması’ adlı bir çalışma yaptı. Şirket 6-12 Aralık 2012 tarihleri arasında 75 ilde 1.639 tüketicinin katılımıyla yaptığı anketin sonuçlarını PR şirketi aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı.
Deneklerinin yarısı kadın, yarısı erkek olan anketin geneline hiçbir itirazım yok.
Deneklerin 17 alanda ‘2012’nin en iyileri’ni belirlediği anketin 11. sorusuna verdikleri yanıtlar ve ortaya çıkan tablo beni şaşırttı.
“Lütfen, bu yıl için en başarılı bulduğunuz inşaat firmasını belirtir misiniz?”
İnsanlara yöneltilen soru bu, ortaya çıkan sonuç da şu:
Ağaoğlu İnşaat % 35
Sinpaş GYO % 15
TOKİ % 14
Fi Yapı % 5
Dumankaya İnşaat % 5
Varyap İnşaat % 4
Soyak İnşaat % 3
Listeye bir kez daha dikkatli bakın lütfen. Bu ankete katılanların onca inşaat firması arasından dördüncü sıraya yerleştirdikleri Fi Yapı, taahhütlerini yerine getiremediği için 2012’de iflasını istedi. Üstelik anketin yapıldığı tarihlerde olayın yankıları sürüyordu.
Deneklerin üçüncü sıraya yerleştirdikleri TOKİ, tarihinde en büyük eleştiriyi 2012’de aldı. Çünkü Samsun’da dere yatağına yaptırdığı konutları defalarca su bastı, insanlar öldü.
Bu tablodan anlaşılan o ki ankete katılan 100 kişiden 19’u başka bir pencereden bakıyor hayata.
İster iflas etsin, ister müşterilerini perişan etsin, fark etmez, onlara göre firmanın ismi tanıdık geliyorsa başarılı demektir.

GÜNÜN SÖZÜ
Güvenme karaktersizin vefasına, bugün över, yarın söver. (Hz. Ali)