MİLLİYET – 22 EKİM 2014 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

Suriye sınırımızdaki savaşı ve bunun Türkiye’ye yansımalarını çalıştığı Press TV’ye haberyaparken casuslukla suçlanan Press TV’nin muhabiri Serena Shim, görev yaptığı Suruç’ta beton kamyonunun altında kalıp öldü!
Cihangir’deki evinde ölü bulunan Yunan dans öğretmeni Xenya Foudataki’nin başında darp izi çıktı. Otopsi belirleyecek ölüm nedenini…
İki yabancının şüpheli ölümü yeni…
Hatırlarsanız, yine birilerinin “Ajan”lıkla suçladığı Amerikalı kadın fotoğraf sanatçısı ve aktivist Sarai Sierra, fotoğraf çekmek için gittiği Cankurtaran’daki surların dibinde hunharca katledildi.
Yine geçenlerde 70 yaşındaki İtalyan turist Giorgio Bozzo, eşi ve bir grup arkadaşıyla gittiğiRize’de karavanının içinde bıçaklanarak öldürüldü.
İtalya’dan gelinlikle çıktığı barış yolculuğu Türkiye’de ölümle sonuçlanan Pippa Bacca’nın başına geleni hatırlatmama gerek var mı?
Daha bir dizi korkunç ve şüpheli yabancı ölümü sıralayabilirim.
Bir ülkede bu kadar çok yabancının “eceliyle” değil de “insan eliyle” ölmesi üzerinde düşünülmesi ve çare bulunması gereken ciddi bir sorun değil mi?
Ondan sonra da bizi “kötü” gösteren bir film çektikleri ya da Türkiye’yi güvenli olmayan ülke gösterdiklerinde suçlamayalım yabancıları!

FIKRA DEĞİL GERÇEK!

Karadeniz fıkrası değil, gerçeğin ta kendisi bu… Youtube’da izledim. Birkaç Karadenizli toplanmış bir evde… Ortada bir çilingir masası… Kemençeci Şenol Çakır çalıp, söylüyor, onlar da eğleniyor. Şenol Çakır çaldıkça beyler gaza geliyor. Silahını çıkaran pencereden saydırmaya başlıyor. Belli ki kafalar çakırkeyif. İçlerinden biri, bir kaza olmaması için uyarıyor onları. Bir diğeri de, “Şikâyet falan eden olur. Boş kovanları toplayıp atın tarlaya” diyerek delillerin yok edilmesini istiyor.
İyi de abi, o zaman niye baştan sona HD kalitesinde kaydettiğiniz bu görüntüleri yüklüyorsunuz internete?

‘YARE SELAM SÖYLEYİN’İ BİR DE ONDAN DİNLEYİN

AYFER VARDAR
AYFER VARDAR

Kalan Müzik, “Karadeniz’e Kalan”dan sonra bu kez de “Karadeniz’e Kalan II”yi çıkardı. İki CD’lik çalışmada Karadeniz’e özgü 40 eser var. Bir kısmı ilk kez dinlediğim, bir kısmı ise çoğu Karadenizli gibi benim de belleğimde yer etmiş eserler… Hasan Saltık, bu eserlerden birkaçı hariç her birini farklı bir isme okuttu. O seslerden ikisi acayip etkiledi beni…
“Yare Selam Söyleyin”i şimdiye kadar birçok farklı sesten dinledim. İster inanın, ister inanmayın, bu türküyü bu albümde okuyan Ayfer Vardar gibi hiçbir sanatçının yorumu büyülememişti beni… Yok böyle bir ses, yok böyle bir yorum. Üstelik Karadenizli de değilmiş Vardar.
Hasan Saltık’ın yerinde olsam, Erzurumlu Ayfer Vardar’a ve aynı albümde “Kırandan Aşan Aydur”u okuyan Özge Öz Erdoğan’a gözümü kapar Karadeniz türkülerinden oluşan birer albüm yaparım.

UNUTTUĞUM LEZZETLER

unnamed“Kocamın Ailesi”nin Kandilli’deki setine gittiğimde şimdilerde PR işi yapan, eski meslektaşım Emin Divriklioğlu aradı.
Kandilli’de olduğumu söyleyince İstinyePark’tan sonra ikinci dükkânını burada açan İoki’ye mutlaka uğramamı söyledi.
Sağlığıma kastın mı var? Biliyorsun pirinç, şeker hastasının en büyük düşmanı dedim, ama dinletemedim.
“Sana uygun yiyecekler de var İoki”de diye ısrar edince, hadi bir deneyeyim dedim.
Mekânın ortaklarından Medine Sapmaz’ın tavsiyesiyle kinova ve esmer pirinçli suşileri, acılı karides tempura ile Japon baharatlı ızgara levreğin lezzetlerini tadınca, İoki’nin ünlülerin niye uğrak yeri olduğunu anladım.

GÜNÜN SÖZÜ
“Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.”
(S. Keth Moorhead)