MİLLİYET CADDE – 13 MART 2014 PERŞEMBE  –  ALİCE

sadece-sen-sadece-sadece-sen-sen-1390281Özcan Deniz’in ‘Evim Sensin’i, Uğur Yücel’in ‘Benim Dünyam’ filminden sonra yeni bir yabancı filmin Türk versiyonu daha karşımızda…
Özcan Deniz’in yönetip Fahriye Evcen’le başrolü paylaştığı ‘Evim Sensin’, Kore filmi ‘A Moment to Remember’ın Türk versiyonuydu…
Uğur Yücel’in yönettiği, Beren Saat’in işitme ve görme engelli bir kızı oynadığı ‘Benim Dünyam’ın orijinali Bollywood filmi ‘Black’ti…
Belçim Bilgin’le İbrahim Çelikkol’un başrollerini paylaştığı ‘Sadece Sen’ de 2011 Güney Kore yapımı ‘Only You/Always’ adlı yapımdan uyarlama…
Yapımcılığını Boyut Film’in üstlendiği, yönetmenliğini Hakan Yonat’ın yaptığı ‘Sadece Sen’i önceki akşam galasında izledim.
Filmin orijinalini seyretmediğim için ‘Sadece Sen’le onu mukayese etme şansım yok.Ancak şunun altını çizmekte yarar görüyorum:
Türk seyircisinin seveceği türden bu üç uyarlama filmden ikisinin Güney Kore, birinin Bollywood yapımı olması ilginç…
Film yapımcılarının, uyarlama drama yaparken yüzlerini Batı’ya, Hollywood’a değil de Doğu’ya, hatta Uzak Doğu’ya çevirmiş olması aslında ayrıca araştırılması gereken bir konu.
Cuma günü vizyona girecek ‘Sadece Sen’, İbrahim Çelikkol’un ete kemiğe büründürdüğü ‘Ali’ adlı eski bir boksörle, Belçim Bilgin’in canlandırdığı üniversite yıllarında geçirdiği bir kaza sonucu görme yeteneğini kaybeden ‘Hazal’ın aşk ve dramını anlatan bir film…
Filmde üç şeyi çok beğendim.
Birincisi, ‘Ali’nin ‘Hazal’a hediye ettiği yavru köpeğe bayıldım…
İkincisi, ‘Ali’nin, ‘Hazal’a cinsel tacizde bulunan patronunu dövüş sahnelerinin çekimini çok beğendim…
Üçüncüsü de, ‘Ali’nin göl içindeki ağaçta kurulu salıncakta sevgilisini sallama fikrini çok tuttum.

ÇOCUKLARA KIYANLAR

24 Eylül 1964’te dünyaya gelen Erdal Eren, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde infaz edildiğinde takvim yaprakları 13 Aralık 1980’i gösteriyordu.
Erdal Eren, idam sehpasına çıkarıldığında ‘reşit’ bile değildi… Ama 12 Eylül 1980 darbesinin yargıçları, Erdal Eren’in yaşının büyültülerek idam edilmesinde bir sakınca görmedi…
Aradan onca yıl geçti, bir ülke,insan hakları ve yaşama
saygı konusunda 34 yılda 34 milim ilerlemez mi?
Gezi Parkı gösterileri sırasında Okmeydanı’ndaki evinden ekmek almak için çıkınca polisin attığı biber gazı fişeğiyle başından vurulan Berkin Elvan, 269 gündür yoğun bakımda sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaybetti.
Yapılan eylemlere, açıklamalara bakıyorum, vicdan sahibi her insan üzgün…
Tanıyan, tanımayan herkesin yüreğine bir hançer gibi saplanan bu acıyı hafifletecek tek şey, Berkin Elvan’ın  ölümüne sebep olanların yargı önüne çıkarılması…
Devletin var mı böyle bir çabası?
Anlaşılan o ki hayır…
Ortada 14 yaşında öldürülen bir çocuk, acılı bir aile, üzgün milyonlar var, ama bu işin faili meçhul hâlâ…
İşin bir başka acı yanı da şu:
Evinden ekmek almak için sokağa çıkan bir çocuğun, polisin sıktığı biber gazı fişeği yüzünden 15’ine mezarda gireceği gerçeğini yok farzedip Berkin Elvan’ı adeta ölümüyle yeni eylemleri tetikleyen insan gibi sunmaya çalışanlar var medyada…
Baksanıza attıkları başlıklara!

GÜNÜN SÖZÜ
“Düşenin dostu olmaz derler, sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.” (C. Süreyya)