MİLLİYET  – 18 MART 2015 ÇARŞAMBA

ezgi-mola-dan-gelinlik-icin-ozel-sozlesme20 Mart’ta da vizyona girecek “Kocan Kadar Konuş” filmini küçük bir basın grubuna yapılan özel gösterimde izledim.  İzlerken çok güldüm, çok eğlendim…
Çünkü hikâyesi çok tanıdık, samimi, eğlenceli bir film Şebnem Burcuoğlu’nun öyküsünden Kıvanç Baruönü’nün çektiği “Kocan Kadar Konuş”…
Kadınlığın kitabını yazmış, 30 yaşında, bekâr, “İzmirli olmayan İzmirli Efsun”un gözünden Türklerin evde kalmış kızlara yaptıklarını anlatan “Kocan Kadar Konuş” bu sezonun iddialı filmlerinden biri…
2014 yılının en çok satan kitaplarından olan “Kocan Kadar Konuş”u yazarı Şebnem Burcuoğlu’na 200 bin lira telif ödeyerek filmini çekmeye karar veren BKM, ilkini çekerken ikincisini yapmaya kararlı olduğunu gösterdi.
Erkeklere mesajlar
Zira, yazarın yakında piyasaya çıkacak ikinci kitabı “Kocan Kadar Konuş 2 – Diriliş”in “ürün yerleştirmesi” bile vardı bir sahnesinde.
Film, 300 kopya ile 600 civarında salonda birden gösterime girecek.  Çok kopya, çok salonda gösterime giren bazı filmlere seyircinin aynı krediyi vermediği olmuştur, ama bu onlardan biri değil.  Türkiye’de belli bir yaşa geldikten sonra ailelerin kızlara uyguladığı “Evlen” baskısının “Efsun” gibileri ne hale getirdiği eğlenceli bir dille anlatan filmde, erkeklerin de alacağı çok mesaj var…
“Kocan Kadar Konuş” filmi, kızların, ideal eşi ararken nelere dikkat ettiğini mizahi bir dille seriyor gözler önüne…
Yönetmen Baruönü, “Elif”in odasındaki kapıya kocaman “Kitabı filmiyle yargılama” yazısı asarak, “Kocan Kadar Konuş”u okuyanlardan gelecek eleştirileri baştan savuşturmayı planladı.
Kitabı okumadığım için filmle kitap arasında mukayese yapma şansım yok. Ancak Murat Yıldırım’ın liseli “Sinan”ı oynadığı sahneler için söyleyeceğim var. 30’lu yaşlardaki Sinan’la liseli “Sinan” aynı. Yönetmene, Yıldırım’ın lisedeyken ki top sakallı bıyıklı halini sorduğumuzda, “O sıralar bir dizide oynayacaktı, o yüzden kestirmek istemedi” dedi.
Filmin masalsı bir yanı olsa da başrol karakterinin 30’unda da 18’inde de aynı top sakal ve bıyıkla kamera karşısına geçmesi, inandırıcılığa gölge düşürdü.
Öte yandan, filmin başkahramanı “Yüzde 100 Türk kızı Efsun” karakterine hayat veren Ezgi Mola, tek kelimeyle süperdi. Mola, “Kocan Kadar Konuş”ta canlandırdığı “Efsun”la izleyen
herkesi efsunlayacak müthiş bir performans sergiledi.
Özetle diyeceğim o ki “Kocan Kadar Konuş” 7’den 70’e herkesin kendinden bir şeyler bulacağı, katıla katıla güleceği ve de Ezgi Mola’nın oyunculukta zirveye
çıktığı film diyebilirim.

KARADAĞLI’YA NAZAR DEĞDİ! 

unnamed-1Tamer Karadağlı, pazartesi gecesi konuştuğumda, “Sorma, son aylarda başıma gelenleri” derken haklıydı…
Önce İznik dönüşünde motoruyla geçirdiği trafik kazasında iki kolunu kırdı… Aradan birkaç ay geçti.
Kırıklar kaynadı, alçılar, askılar çıktı, tam her şey yoluna girdi derken bu kez babasını kaybetti…
Babasının, “Yedi mevlidi”ni okuttuktan sonra İstanbul’a geliyordu ki, eski eşi Arzu Balkan’dan gelen telefon yüzünden yarı yoldan Ankara’ya döndü…
Çünkü ismi anılınca akan suların durduğu kızı Zeynep’i doktorlar acil olarak apandisit ameliyatına aldı.
Aradığımda Zeynep ameliyattan yeni çıkmıştı ama Karadağlı hâlâ perişan vaziyetteydi.
O tok ve güçlü sesli adam gitmiş, yerine sesi zor çıkan biri gelmişti. Önce ona, sonra Arzu Balkan’a geçmiş olsun, Zeyno’ya da acil şifalar dileklerimi ilettim.
Birkaç yıl önce oğlum Yağız’ı da Acıbadem Hastanesi’nde doktorlar
acil apandisit ameliyatına aldıkları
için çok iyi bilirim o süreci.
Ameliyathanenin kapısının kapanmasıyla açılması arasındaki geçen birkaç saatlik zaman dilimi, bir ömür gibi gelir insana…
İşin en tuhaf yanı da şudur:
O bekleyiş sırasında nedense “senaryonun en kötüsü” gelir insanın aklına…

GÜNÜN SÖZÜ

Aşk; kimi için yaşama sebebi, kimi için yaşarken ölmektir!