29 NİSAN 2018 PAZAR  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Reytingin yüksek olduğu sezondan, daha az televizyon izlenen yaza geçerken, kanal yöneticileri ve dizi yapımcıları, eylülde başlayacak yeni yayın döneminin hazırlıklarına başlar. Ancak bu kez durum öyle değil. Çünkü televizyon dünyası büyük bir değişimin içine girdi. Özal’lı yıllarda birbiri ardına açılan entertianment, yani eğlence kanalları, yıllar içinde format değiştirdi. Prime time’daki müzik, eğlence, haber program, yarışma veya filmlerin yerini, dizi arkası dizi aldı. Maliyetler yükseldikçe, peş peşe iki diziyi kaldıramayan televizyonlar prime time’ı tek diziye teslim etti. Rekabet yüzünden fiyatlar yükseldikçe yükseldi.

Birkaç yıl öncesine kadar bölüm başına 20 bin TL civarındaki arkası yarınların bütçesi, 100 bin TL’ye, prime time dizilerinin maliyeti 800 bin TL’den başlayıp, 2.2 milyon TL’ye kadar çıktı. Sadece dizilere ayda 35-40 milyon TL ödeyen kanallar, en büyük gelir kalemi olan reklamlarla bu maliyeti bile karşılayamaz hale geldi. Kanal yöneticileri birlik olup, reklam fiyatlarını yükseltemedi. Mevcut seyircilerin bir kısmı ‘diğer kanallar’a kaydı.

TV dünyasında reklam geliri, alınan reytinge endeksli. Gelir, dizi giderlerine oranla artış göstermeyince deniz bitti!

Kanallar yayınladıkları dizileri ihraç ederek, gelir elde etmeye başladı. İki gelirle sadece dizi giderlerini bile karşılamakta zorlanan TV’ler için, personel ve diğer masraflar da işin içine girince, zarar kaçınılmaz oldu. Alice’de defalarca yazdım bu durumun sürdürülebilir olmadığını… Sonunda olması gereken oldu. Büyük kanalların yükselen maliyetleri önleme adına aldığı kararlar, ilk başta dizi yapımcılarını etkiledi.

Bundan böyle hiçbir kanal ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ benzeri yüksek maliyetli dizi yapamaz.

Yaz ekranını ellerindeki projeler ve yarışmalarla geçirecek olan kanallar, yeni yayın döneminde ‘dizi kanalı’ olmaktan çıkacak. Ekranda dizilere oranla çok daha az maliyetli yarışmalar olacak. Yeni yayın döneminde büyük kanallar sadece dizi yayınlamayacak, 90’lı yıllardaki gibi eğlenceye dönüş yapacak.

ÜNLÜLERİN YAZDIĞI ÖYKÜLERİN ŞİFRESİ

Ömür Sabuncuoğlu, kız çocuklarının eğitimine katkı sağlamak amacıyla ‘Onlar’ın Öyküsü’ adlı bir kitap hazırladı. Ajda Pekkan, Arzum Onan, Belçim Bilgin, Bergüzar Korel, Demet Evgar, Fatma Girik, Monik İpekel, Nazlı Çelik, Nebahat Çehre, Songül Öden, Şükran Ovalı ve Ömür Sabuncuoğlu’nun yazdığı öykülerden oluşan kitapta, Sıla’dan da bir şiir var. Şov dünyasının ünlüleri kitaptaki öyküleri kendileri mi yazdı, yoksa yardım mı aldı bilmiyorum, ama okuduklarımdan çıkardığım sonuç şu:

Öykü yazmak herkesin harcı değil. Kitapta aldıkları sorumluluğun hakkını verenler de var, zamansızlıktan veya konsantre olamamaktan, işi baştan savanlar da… Okutulmayan kız çocukları üzerine kalem oynatanlardan Ajda Pekkan, Nebahat Çehre ve Belçim Bilgin’in öykülerindeki kızlar şehirli, diğerlerininkiyse köylü. Kitaptaki ‘Tomurcuk’ adlı tek şiirin sahibi ise Sıla… Demet Evgar’ın 16, Arzum Onan’ın 20 cümlelik öyküleri Sıla’nın üç sayfalık şiirinden kısa…

AYDIN VE SARIBATUR’A BAŞARILAR DİLİYORUM

Milliyet Pazar’daki söyleşilerini keyifle takip ettiğim Buket Aydın ile Milliyet Cadde’de moda üzerine yazılarını zevkle okuduğum Asena Sarıbatur, yazılı basındaki başarılarını ekranda da sürdürüyor. NTV’nin başarılı haber sunucusu Aydın, Kanal D’ye transfer oldu. Milliyet Pazar’da ses getiren söyleşilere imza atan, başarılı haber spikeri, mayıs ayından itibaren Kanal D Ana Haber’i sunacak. Üstlendiği her işi hakkını vererek yapan Aydın’a yeni görevinde bol reyting diliyor ve başarılı olacağına da inanıyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşamın bana verdiği ilk ders; çevreni gittikçe daralt, gereksiz kalabalıkların seni üzmesine izin verme. (Franz Kafka)