MİLLİYET TELEVİZYON – 18 Ağustos 2012 Cumartesi ALİCE

tvem’de yaptığımız son “Magazin Meydanı”nda iki konuğumuz vardı.
Konuklarımızdan biri Tuğba Özerk’ti, diğeri Davut Güloğlu…
Normalde özel hayata girmiyoruz “Magazin Meydanı”nda…
Konuklardan biri, sevgilisinin plajda ayağını öptüğü Tuğba Özerk, diğeri Davut Güloğlu gibi uzunca bir süre aşklarıyla gündemde kalan bir isim olunca, mecburen ibre kaydı o yana…
Ece Erken’le birlikte olduğu dönemde, sevgilisi hakkında yazdıklarım nedeniyle benden selamı sabahı kesen Güloğlu’nu biraz terlettik canlı yayında haliyle…
Çünkü bir zamanlar sıkı dost olan Yeliz Şar – Ece Erken’den önce Yeliz Şar’la ardından da Ece Erken’le aşk yaşamıştı şarkıcı.
Yeliz Şar’la birlikte olduğu dönemde bir kere dahi onları Ece Erken’le yan yana görmediğini, arkadaş olduklarını bilmediğini iddia eden Güloğlu’nun, şimdiye kadar hiçbir kıza çıkma teklif etmediğini, teklifin hep karşıdan geldiğini söylemesi ilginçti.
Gelelim Davut Güloğlu’nun çifte itirafına:
Davut Güloğlu’nun başrolünü Hande Ataizi’yle paylaştığı “Sev Kardeşim”in oyuncularından biri de o zamanki sevgilisi Yeliz Şar’dı…
Güloğlu, “Dizi bitmeden, ayrılmamın bir sebebi var, o da Yeliz Şar’dı. Yeliz Şar’ı diziden çıkardılar, o yüzden ben de diziyi bıraktım” dedi.
Canlı yayında, yaşadığı aşkların müzikal kariyerine zarar verip vermediğini de sordum Güloğlu’na… İkinci itiraf da bu sorudan sonra geldi:
“Yaşadığım aşklar, o anlamda bana zarar verdi. O yüzden pişmanım.”

 

ÖZLEM GÜRSES, OYUNCU OLACAK

Yıllardır tanırım Özlem Gürses’i… Bilirim ki evlidir ve bir çocuk annesidir… Ama bu haftaya kadar Özlem Gürses’in ne eşinin yüzünü görmüşlüğüm vardı, ne de oğlunun…
Gürses’in, bir holdingin finanstan sorumlu başkan yardımcısı olan eşinin fotoğrafını bile ilk defa gördüm.
Çarşamba günü Bilgi Üniversitesi’nin Santral İstanbul Kampüsündeydim.
Çünkü Ece Üner’in Ramazan Bayramı’nda Habertürk’te ekrana gelecek bayram sohbetlerinin çekimleri oradaydı, konuklardan biri de bendim.
Ekranlardan uzak kaldığı dönemi Bilgi Üniversitesi’nin İletişim Danışmanlığı’nı yaparak geçiren Özlem Gürses’le birlikte çalışan arkadaşım Fazilet Zafer, kampüste görünce beni davet etti ofislerine…
Özlem Gürses’in Bilgi Üniversitesi’nin davetlisi olarak İstanbul’a gelen ABD’li matematik dehası John Nash ile THY’nin dergisi için yaptığı söyleşinin fotoğraflarını göstermek için bana bilgisayardaki dosyasını açtığında başka fotoğraflar da çıktı karşımıza…
Bir dönem “Müthiş Türk” olarak lanse edilen Ali Rıza Bozkurt’un yalısında John Nash onuruna verdiği davette Özlem Gürses’in yanındaki yakışıklı erkeğin kim olduğunu sordum Fazilet’e.
“Özlem’in eşi Türkay Tatar” dedi.
ODTÜ Mimarlık mezunu olan Gürses’in eşi de ODTÜ’lüymüş, ama onun bölümü İşletme…
10 yıldır evli olan 9 yaşındaki Uzay adlı bir oğlu olan 1970 Ankara doğumlu Özlem Gürses’in üstelik bugün doğum günü…
Kutluyorum kendisini…
Yaş gününü Bodrum’da kutlayacak Gürses’in, Derya Alabora’dan oyunculuk dersleri almaya başladığını, dizilerden gelecek tekliflere açık olduğunu da belirteyim.
Asıl mesleği mimarlık olan ama aldığı diksiyon derslerinden sonra ne denli başarılı bir spikerolduğunu gösteren Gürses’in, iyi bir oyuncu olacağına inancım tam.

SiZLERDEN GELENLER

Sağolsun değerli okurlarımız e-posta’sız bırakmıyor bizi…
Bazen, bir dizinin ya da oyuncunun fanları zincir oluşturup dolduruyorlar posta kutumu…
Bazen, yazdıklarımı beğenmeyen fanatikler…
İzledikleri diziler hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildirenler de oluyor.
Hem de bir hayli…
Takdir edersiniz ki, hepsine yer vermem olanaksız.
Mecburen ciddi bir eleme yapıyorum aralarından.
İşte bu haftanın şanslı üçlüsü:
–  Deniz Ali Tatar: Sanırım son zamanlarda moda oldu, bir diziyi ‘Sezon Finali’ olarak duyurup sonra bitirmek. Daha önce ‘Çakıl Taşları’, ‘Halil İbrahim Sofrası’, ‘Her Şeye Rağmen’ gibi dizilerde bunu gördük. Ve şimdi bu kervana ‘Bir Çocuk Sevdim’ de katıldı.
Anlamıyorum. Madem bitirecektiler bu diziyi, neden ‘sezon finali’ diye duyurdular? Seyirciyi kandırmak değil midir bu? Artık dönüşü yok, ama bir daha bu tür bir olay yaşanmamasını diliyorum.
–  Cem Güçlü (İstanbul Barosu): ‘Sudan Bıkmış Balıklar’ın son bölümde ‘hukuk’ katliamı vardı. Tamam ülkemizde de hukuk kavramı katledilmiş durumda ama bu, “Bu kadar da olmaz” dedirtti.
Önce ‘kızın babası tutuklandı’ denildi, gözaltına alınmıştı.
Sonra ‘nöbetçi mahkemeye çıkarılacak’ dendi.
Kızın, erkek arkadaşı hangi sıfatla bilmiyorum, savcının odasına gidip konuştu.
Savcı, çocuğa dosyayı verip ‘Bak bakalım bir açık bulabilecek misin?’ dedi ki
Saçmalamanın zirvesiydi bu.
Barodan tayin edilecek avukat için, ‘Aman… Baronun avukatından ne olur?’ denmesi en fenasıydı!
Ceza duruşması, Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüldü!
Bir hukukçuya danışsalar, sorsalar da bunlar olmasa.
–  Ayşen Özkayalar: “Çocuklar Duymasın” dizisindeki, anneanneliğe aday, vasat bir mühendis eşinin, omuzunu açıkta bırakan veya mini giysilerini, dolgu topuk pabuçlarla ev içinde dolaşmasını yadırgıyorum. Yönetmenin, dizinin ruhuna uygun giyinmesi yönünde uyarması gerekmez mi onu?
Bu yaz, çok ünlü, popüler oyuncuların hiç de isabetli dizileri kabul ettiklerini düşünmüyorum.Hümeyra, Müjdat Gezen, Güven Kıraç ve Metin Akpınar’ın dizilerini başarılı bulmuyorum.

 

Oğlu ile ilk tatili
Eylül ayından hazirana hafta içi her gün “Güne Merhaba” ile CNN Türk izleyicilerinin karşısına çıkan Özge Uzun, epeydir yok ekranda.
Çünkü birçok TV programı gibi “Güne Merhaba” da “yaz tatili”nde.
Uzun da, bu uzun tatilin keyfini çıkarıyor haliyle.
Uzun’un oğlu Dağhan’la birlikte havuz sefası yaptığı bu fotoğraf bana Bodrum’dan geldi.
Özge Uzun’un, oğlu ve annesiyle birlikte tatil yaptığı Yalıçiftlik’teki Latanya Beach Resort Otel’de tatil yapan arkadaşım, fotoğrafın altına “Özge Hanım sadece başarılı bir spiker değil, aynı zamanda çok iyi bir anne. O yönü beni çok etkilediği için bu fotoğrafı çekip sana yolladım” notu eklemeyi de ihmal etmedi.
Bu fotoğrafı kullanmak için Özge Uzun’dan izin istediğimde, anne – oğul ilk tatilleri olduğunun altını çizdi.

Ramazan Bayramınız kutlu olsun