MİLLİYET –  20 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

Sosyal medyayı, isteyenin istediğine “hakaret ve küfür” edebileceği “serbest kürsü” sananlara birFacebook’tan bir de Türk yargısından tokat gibi yanıt geldi.
Alice’yi takip edenler hatırlayacaktır Yıldız Tilbe’nin, sosyal medya üzerinden Gazze saldırıları sırasında İsrailliler hakkında yazdıklarını nasıl eleştirdiğimi.
Dün Cadde’de yer alan Seçkin Şenvardar’ın haberinden anlıyoruz ki, o sözler yüzünden Facebook, kapatmış Yıldız Tilbe’nin hesabını…
Adana 7. Sulh Ceza Mahkemesi de, eski Adana, şimdiki Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş’un eşi hakkında “Adana Valisi’nin eşi kaçmış” twit’ini paylaşan Erhan Ant’ı 1 yıl 15 gün hapse mahkum etti.
Yargıtay’ın cezayı onaması halinde 27 yaşındaki Ant, hapse girecek.
Umarım bu iki karar ders olur sosyal medyayı küfür, hakaret ve iftira arenasına çevirenlere…

TELEFONLARIMIZI DİNLİYOR AMA BİZİ DİNLEMİYORLAR!

“Paralelciler”in ortam ve telefon dinlemelerinin şokunu üzerimizden atamadan bir de Almanlar çıktı karşımıza…
Bu “acı gerçeği” ortaya çıkaran da biz değiliz.
Almanya’da Merkel’e muhalif olanlar ortaya çıkardı Türkiye’nin Alman istihbaratınca yıllarca dinlendiğini…
Ne önemli şeyler konuşuyoruz ki, bir taraftan “Paralelciler”, diğer taraftan Almanya’nın gizli servisi BND dinliyor bizi… Neymiş?
“Türkiye, müttefik, ama dost değilmiş!”
Vay anasını sayın “dinleyiciler”!

FERGUSON VE GEZİ’NİN BENZERLİK VE FARKLILIKLARI

Missouri eyaletinin Ferguson şehrinde siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle başlayan olaylarla Gezi ve sonrasında Türkiye’de yaşananları mukayese edenler var.
Benzerlikler yok mu?
Var.
Ancak detaylara baktığınızda aradaki fark, benzerliklerden daha fazla…
Polisin silahsız bir genci, ikisi kafasına olmak üzere 6 kurşun sıkıp öldürmesiyle patlak veren olaylar buradan bakınca “Siyah isyan” gibi gözüküyor.
Olay şehir Ferguson’a giden Milliyet’in Washington Temsilcisi Pınar Ersoy’un yaptığı doyurucu haberden anlıyoruz ki, buradan bakınca “siyahi isyan” gibi gözüken şey, aslında “siyah-beyaz çatışması” değil, “vatandaş-polis çatışması”…
Bizdeki olaylar sırasında zaman zaman Taksim Meydanı, Gezi Parkı gibi yerler polis barikatıyla “girilmez yerler” yapılırken Missouri Valisi, Ferguson’da geceleri sokağa çıkma yasağı ilan etti ve orduyu göreve çağırdı.
Bizdeki gibi orada da polis, eylemcilere ha bire biber gazı ve tazyikli su sıktı.
Zenci genci öldüren polis hâlâ tutuklanmadı.
Aradaki en bariz fark, ABD Başkanı’nın, Amerikan polisini eylemcilere karşı “orantısız güç uygulamama” ve basın mensuplarına karşı kabadayılık yapmama konusunda uyarmış olması.

HILLARY CLINTON POPSTARLAR GİBİ

Nereden bakarsanız bakın, ilginç ve de eğlenceli bir haber bu…
Las Vegas Review-Journal’dan Laura Myers, Hillary Clinton’ın, konuşmacı olarak davet edildiğinde neler istediğini haber yaptı.
Başta eski başkanlar olmak üzere ABD’li siyasetçilerin “ücreti karşılığı” konuşmacılık yaptıkları bilinen bir şey. Burada yeni olan gazetecinin sözleşme belgelerine ulaşıp, yayınlaması.
Las Vegas Vakfı tarafından 13 Ekim’de Nevada Üniversitesi’ne konuşmacı olarak davet edilen Hillary Clinton, bakın neler istemiş:
Seyahat charter özel jet (Gulfstream 450 veya daha büyük jet) veya gidiş-dönüş business class ulaşım…
Konuşma ücreti 300.000 dolar. Eski first lady, “Hatır için” fiyatını 225.000 dolara indirmiş.
Konaklama için “kral dairesi” şart…
Hillary Clinton’la birlikte gelecek ekibi, bitişik odalarda konaklayacak. Eski fist lady ve ekibinin tüm ulaşım, yemek, telefon görüşmeleri davet edenlerce karşılanacak.
Konferansta Clinton’ın istediği stenograf görev yapacak ve ona da 1250 dolar ödenecek.
Clinton, en fazla 90 dakika konuşacak.
Konuşma sırasında sahnede sadece Hillary Clinton olacak.
Hillary Clinton, etkinlikte en fazla 50 kişiyle fotoğraf çekimine izin verecek.
Konuşmada izinsiz video ve ses kaydı yapılmayacak.
Şartlar böyle uzayıp gidiyor.
Bizde de siyasetçi çok, ama içlerinde Hillary Clinton gibi “konuşması para eden” yok…

GÜNÜN SÖZÜ
“Yükün dürüstlükse gücün düşer belki, ama başın düşmez.” (Kızılderili atasözü)