MİLLİYET – 11 NİSAN 2014 CUMA  –  ALİCE

AK Parti ile yolları ayrılan eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile milletvekili Hakan Şükür’ün adlarının verildikleri yerlerden sökülmesini “sürpriz” bir şeymiş gibi haber yapanlar, hatta buna şaşıranlar bile var.
Durun, heyecan yapmayın beyler bayanlar…
Türkiye’nin maalesef değişmeyen gerçekleri arasında şu da var:
Siyasetle gelen siyasetle gider.
Nereden mi biliyorum bunu?
Medyadan…
30 yıldır medyanın içindeyim.
Bu süre içinde çok gördüm, bakan veya milletvekili torpiliyle gazete ve televizyonlara “tepeden” gelenlerin, “kart hamili kişi”ler koltuklarını kaybedince, “dip”ten aynı hızla gittiklerini…

TESETTÜR GİYİMİN GELDİĞİ NOKTA

Ekran Resmi 2014-04-10 9.40.04 AMEkran Resmi 2014-04-10 9.39.13 AMDoğrusunu söylemek gerekirse derinlemesine bilgi sahibi olduğum bir alan değildir tesettür giyimi…
Günlük hayatta karşılaştığım, bazı film galaları ve davetlerden edindiğim izlenim şu:
Tesettürlü giyinenlerin sayısında kayda değer bir artış söz konusu…
Sadece sayıları mı arttı?
Hayır.
Zaman içinde “tesettür” modası da tekdüzelikten çıktı.
Kendini yeniledi, renklendi ve kamuda serbest giyimin yasalaşmasıyla tesettür pazarı bir hayli büyüdü…
Düne kadar biri bana, “Tesettür giyim firmaları yeni modellerini sadece stüdyolarda çekip, tanıtmıyorlar insanlara, artık yeni kreasyonlarını yurtdışında çekiyorlar” dese, inanmazdım ona…
Ekran Resmi 2014-04-10 9.40.34 AMBir arkadaşımın eşinin moda tasarımcısı olan kuzeni çalışıyormuş Kayra’da… Onların sayesinde Kayra’nın 2014 tesettür modellerinin çekimlerini ciddi bir prodüksiyonla Güney Afrika’da yaptıklarını duyunca şaşırdım.
Birkaç yıl öncesine kadar sadece kırsalda veya şehirlerde yaşayan ev hanımlarının tercihi olan tesettürün – yaratılan pazar ya da talep üzerine, modern giyimle birleştirilmesiyle ortaya yeni yeni tarzların çıktığını, bunun da acayip yaygınlaştığını öğrendim.
Öğrendiğim bir başka bilgi de şu oldu:
Saçlardaki önlerin kısa, arka tarafın uzun kesilmesi olarak adlandırılan “mullet” modası, artık tesettür giyimine de uyarlanıyor. Bu şekilde hazırlanan uzun bluzlar, kabanlar ve ceketler özellikle genç kadınlar arasında bayağı popüler oldu.

‘HANDE’NİN SAHNE AÇAMADIĞI OLMADI’

Demet Akalın’ın, Hande Yener’i kastederek söylediği, “Arkadaşlar beni sahne açamayanlarla karıştırmayın” açıklaması üzerine bir yazı yazmıştım.
Yazının çıktığı gün Hande Yener’in menajeri ve yapımcısı Polat Yağcı aradı beni…
Yağcı’nın ilk söylediği, “Hande Yener’in yeteri kadar rezervasyon olmadığı için sahne açamadığı hiçbir işi olmadı” oldu.
Bunun üzerine Yağcı’ya şu yanıtı verdim:
Kusura bakma, ama bu konudaki muhatabın ben değilim; Demet Akalın… Onunla konuş. Şayet ortada yanlış bir açıklama varsa, o düzeltsin bunu… Ben medyada çıkan haberler üzerine yorum yaptım.
Bu sefer Yağcı şunları söyledi:
“Hande Yener’i çekemeyenlerin uydurması bu ve işin aslı şu:
Etiler’deki Sahne’nin sahipleri 29 Mart’a Hande Yener’e program koymuştu ve bunu da gazete ilanıyla duyurmuştu. Ertesi gün seçim vardı, o yüzden anında iptal ettik bu programı… Yoksa ortada gerçekten konmuş ve yeteri sayıda rezervasyon gelmediği için iptal edilmiş bir Hande Yener programı yok.”

GÜNÜN SÖZÜ
“Cahillerle tartışmaya girmeyin, ben hiç yenemedim.” (Gazali)