MİLLİYET CADDE – 2 NİSAN 2013 SALI  –  ALİCE

Sezen Aksu’nun ‘Barış Süreci’nden kendini uzak tutma çabası şimdiye kadar çok ‘dayak’ yemesinden. ‘Akil Adamlar’ arasında adı geçen ancak, “Böyle bir talep gelmedi. Gelse de kabul etmem” diyen Aksu, her şeye rağmen pes etmemeli…

Kürt sorununa çözüm sürecinde oluşturulacak ‘Akil Adamlar’ arasında adı geçen Sezen Aksu, “Henüz bana böyle bir talep gelmedi. Gelse de kabul etmem” dedi.
Bu açıklamanın üzerinden günler geçti, ama bir Allah’ın kulu da çıkıp, “Böyle bir görev verilmesi halinde senin gibi yıllarca bu uğurda savaş veren biri kaçmamalı böylesine bir sorumluluktan” demedi Aksu’ya.
Yıllarca bu ülkede yaşayan tüm halkların kardeşliğini savunan, bu uğurda şarkılar yapan, konserler veren Sezen Aksu’nun ‘barışa ramak kala’ kendisine verilebilecek böylesine önemli görevi kabul etmeyeceğini açıklaması garip değil mi?
Aksu’nun gerekçesi ne?
“O komisyonda işinin uzmanı insanların olması lazım.”
Böyle bir gerekçe gösteren Aksu’nun, düşünülen isimler arasında Kadir İnanır’ın da olduğunun hatırlatılması üzerine söylediği şu söze dikkatinizi çekerim:
“Kabul etsin, çok katkısı olacağına inanıyorum.”

‘Vatan haini’ bile oldu!
İnanır konusunda Aksu’yla aynı fikirdeyim.
İnanır sinemada neyse, Aksu da müzikte öyle.
Aksu’yu ‘Popun Kraliçesi’ yapan şey, sadece sesi ve yaptığı şarkılar değil, aynı zamanda el verdiği genç şarkıcılar.
Hal böyleyken Aksu, niye ‘Barış Süreci’nden kendini soyutlama, uzak tutma çabası içinde.
Çünkü şimdiye kadar bu konuda çok ‘dayak’ yedi de ondan.
Hatırlayın daha birkaç ay önce, sırf hükümetin ‘Kürt açılımı’na destek verdiği için Levent Kırca bile ‘vatan haini’ ilan etti onu.
‘Akil İnsanlar Komisyonu’nun kimlerden olacağı belli olmadığı halde, sırf adları telaffuz edildi diye insanlar hakkında yazılanları düşünün.
O nedenle Aksu, “Benden bu kadar” demekte haklı ama her şeye rağmen pes etmemeli.
Neden mi?
İşte size bir neden:
Ahmet Kaya’ya çatal kaşık atıldığı Magazin Gazetecileri Derneği’nin gecesinde çıksın ödülünü alsın, şarkısını okusun diye sahneye davet ettirdiğim halde, şarkısını bırakıp ‘10. Yıl Marşı’nı söyleyen Serdar Ortaç bile ‘barışçı’ kesildi.

Cezaevinde niye yattı?
Bu ülkede 36 etnik kökenden insanın yaşadığını ‘Popstar 2013’te Orhan Gencebay’dan öğrendiğini söyleyen Ortaç, “MGD’nin gecesinde beni gaza getirdiler” dedi.
Ahmet Kaya’dan ve Kürtlerden yarım ağız özür dileyen Serdar Ortaç’a nedense bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Sen onu bırak da, bize niye yatmıştın sen askeri cezaevinde?” diye sormadı.
Varsayalım ki ‘balık hafızalı’ bir toplumuz, o yüzden kimsenin aklına gelmedi bu.
Nedense Serdar Ortaç, “Beni gaza getirdiler” dediğinde de, “Kimler gaza getirdi söylesene?” diye demedi ona.
Serdar Ortaç’ın bu aşamaya gelmesi elbette ki sevindirici bir gelişme.
Ama bu, şu soruya yanıt aramaktan alıkoymamalı bizi:
Kavak yaprağı gibi rüzgar nereden eserse, yönünü o tarafa çevirenlerin ‘makul insan’dan sayıldığı bir ülkede Sezen Aksu gibiler ‘akil insan’ olabilir mi?
Öyleyse demek ki, yıllarca ‘dayak yeme’ pahasına bu topraklarda yaşayan bütün kültürlerin şarkılarını söyleyen ‘Sezen Aksu’lar değil, Türkiye’de 36 etnik kültürün olduğunu yeni öğrenen ‘Serdar Ortaç’lar lazım bize.

 

EN SEViMLi ‘KIL ADAM’LAR! 

hair_main2_1700585ph14_1700567ah2_1700579a fft16_mf3157473İngiliz The Sun’ın kapağındaki bu ‘kıl adamlar’  haberini önce   ‘1 Nisan şakası’ sandım. Haberi ‘tık’layınca dünyadan ‘Erkek vücut saç sanatının komik örnekleri’ listesi çıktı karşıma.
The Sun’ın, 1’den 16’ya kadar sıraladığı ‘kıl adamlar’dan her biri farklı bir model yaptırmış gerek göğüs kıllarına, gerekse sırtına.
Şimdiye kadar gerek plajlarda gerekse havuz başlarında çok ‘kıldan adam’ gördüm, ama bu insanlar gibi vücut kıllarına böylesine şekil yaptıranları görmemiştim.
The Sun’ın bol fotoğraflı bu haberi, ‘kıl adam’ların bile maharetli kuaförlerin eli değince ‘goril’e benzemekten kurtulup eğlenceli bir görünüme kavuşabileceğini gözler önüne serdi.
The Sun’ın editörleri  Tarkan’ın ‘Kıl Oldum’ şarkısını bilselerdi her halde, ‘Kıl Oldum Abi’ diye başlık atarlardı  bu habere.

GÜNÜN SÖZÜ
Bazen öyle sinirleniyorum ki bazılarına. Anne babalarına götürüp, bu olmamış, tekrar deneyin diyesim var!