MİLLİYET CADDE – 10 Ekim 2012 Çarşamba  ALİCE

24 yıl aradan sonra Altın Portakal’da korteje katılan Türkan Şoray büyük ilgi gördü. Hülya Avşar, korteje katılmadı, ama belli ki bu ilgi patlamasında onun da ciddi payı vardı. Gerçek şu ki, ‘Ne kadar star, o kadar ilgi’.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, ‘Altın Portakal’ davetlilerine Porto Bello Otel’de bir yemek verdi.
Akaydın gecede bu yılki ‘Altın Portakal’ın tarihe geçtiğini söyledi ve sebebini şöyle açıkladı:
“32 yıldır Antalya’dayım, bu yıla kadar böyle bir kortej görmedim. Emniyet’in rakamlarına göre 252 bin kişi korteji izledi.
Geçen yıla ilişkin bir istatistik yok elimizde, ama sanıyorum 50 bin civarındaydı. Antalyalılara bu mutluluğu, coşkuyu yaşatan Türk sinemasına, AKSAV ve Antalya Büyükşehir Belediyesi adına     teşekkür borçluyuz.”
Büyükşehir nüfusu 1.088.004 olan Antalya’ya göre müthiş bir rakam bu.
Ünlülerin ciplerin üzerinde halkı selamladığı korteji izleyenlerin geçen yıla oranla beş kat artmasının iki sebebi var bence.
Birinci ve en büyük etken tabii ki Türkan Şoray.
Türk sinemasının Sultanı’nın kaç yıl aradan sonra korteje katılıp, hayranlarını selamladığını biliyor musunuz?
Ben de bilmiyordum, o dönem SODER’de birlikte çalıştıkları oyuncu Yusuf Sezgin söyledi de ondan öğrendim.
Şoray, 1988’de SODER Başkanı olarak katıldığı ‘Altın Portakal’ kortejinde tam 24 yıl aradan sonra Antalyalıları selamladı.
İkinci etken de elbette ki Hülya Avşar.
Avşar, ‘49’uncu Altın Portakal’ın jüri başkanı olması nedeniyle aylardır medyanın gündemindeydi.
Avşar, korteje katılmadı, ama belli ki bu ilgi patlamasında onun da ciddi payı vardı.
Korteje gösterilen bu rekor katılım bir kez daha şu gerçeği gözler önüne serdi:
Ne kadar star, o kadar ilgi.

iLYAS SALMAN ŞOV YAPTI

‘49’uncu Altın Portakal’da ‘Yaşam Boyu Meslek Onur Ödülü’ne layık görülen sanatçılara ödülleri aslında     ilk gün verildi.
Festival yürütme kurulu, İlyas Salman’ın ödülünü NTV’nin canlı yayın yaptığı gecede vermeyip, Başkan’ın davetinde takdim etmeyi uygun gördü.
Kanaatimce bunun bir nedeni vardı, o da şu:
İlyas Salman, sağı solu belli  olmayan biri.
‘Onur Ödülleri’ gecesini NTV naklen yayınlıyordu, İlyas Salman’ın yapacağı konuşmanın     bir ‘yol kazasına’ sebep olmaması için ona ödülü Başkan Akaydın’ın davetlilere verdiği yemekte     takdim edildi.
İki taraf için de iyi oldu bu.
Canlı yayında NTV’nin başını derde sokacak bir ‘iş kazası’ yaşanmadığı gibi, İlyas Salman gerek hareketleri, gerek söyledikleri, gerekse okuduğu şiir ve söylediği türkülerle geceye damgasını vurdu.
Salman, Cam Piramit’te yapamazdı bu şovu.
Ödülü vermek için sahneye çıkan Akaydın, Salman için  şunları söyledi:
“3.5 yıl önce Kepez’de seçim çalışmaları yapıyordum ki İlyas Salman’la karşılaştım. Sağ olsun benim hiçbir talebim olmamasına rağmen birkaç gün bana eşlik etti ve hepimizin gönlünde taht kurmuş bu sanatçıya halkımız büyük ilgi gösterdi. Kepez’deki oyumuz 25 bin civarındaydı, onun sayesinde başkan seçildiğim seçimde, 60 bine çıktı. Ben dikkat etmemiştim. Türkan Şoray söyledi, İlyas Salman’ın kortej boyunca sol kolu hep havadaydı, halkı öyle selamladı.”
Akaydın’ın verdiği ödülü de sol eliyle havaya kaldıran Salman, Ali Özgentürk’ün “Uzun konuşma” tavsiyesine uyup, kısa  konuştu, ama sahne şovu yarım saate  yakın sürdü.
Konuşmasına, “En kötü haydut bile zalim bir hükümdardan kötü olamaz” diyerek başlayan Salman, Ahmed Arif’in ‘Vay Kurban’ şiirini okuduktan sonra konuşmasını şöyle bitirdi:
“Bu ödülü bütün dünya halkları için ümidimiz bitmeden, ömrümüz bitmesin diyerek alıyorum.”
Ödülünü almak için sahneye çıktığında yere oturarak basın mensuplarına poz veren İlyas Salman, finaliyse kızı Devrim Salman’la  söylediği türkülerle yaptı.

TiAK A.Ş. iLE RTÜK’ÜN iHTiLAFI

‘Ankara’nın reyting planı’ yazım üzerine TİAK A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Karaca aradı.
Karaca, Başbakanlık’ta onay için bekleyen Reyting Denetim Yönetmeliği’nin, reyting sistemini sil baştan yapacak değişiklikler beklemediğini söyledi.
Karaca, yönetmelikle ilgili RTÜK’le aralarındaki en büyük görüş ayrılığını da şöyle açıkladı:
“RTÜK, reyting ölçümlerinin nüfusu 5 bin olan yerleşim alanlarına kadar inmesini istiyor. Biz 20 bin nüfusu yeterli buluyoruz. Yönetmeliğe reyting ölçümü yapılacak veri tabanının ‘ülke temsiliyeti’ gibi muğlak bir ifadeyle tanımlanmasına da karşıyız. 5 bin ya da 10 bin, ne olursa olsun mutlaka bir rakamın yönetmeliğe konmasını istiyoruz. Aksi taktirde yine sorun yaşarız ileride.”

GÜNÜN SÖZÜ
Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu. (Paulo Coelho)