25 EYLÜL 2018 SALI  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Sinemacılar anılarını paylaştıkça, filmlerin kamera arkalarında yaşananlar bütün çıplaklığıyla çıkıyor ortaya…

Örneğin Türk sinemasının ödüllü senarist ve yönetmeni Turgut Yasalar’ın yazdığı kitap

Yasalar, ‘Ben Bir Dahiyim, Ama  Henüz İlk Filmimi Çekmedim’ adlı kitabında, kronolojik olarak sinemacılık serüveninde yaşadıklarını yazdı. Onun yönetmen asistanı, yönetmen, senaryo yazarı, yapımcı veya oyuncu olarak çalışıp, kamera arkasında olup bitenleri yazdığı filmler şunlar:

‘Leoparın Kuyruğu’, ‘Gemide’, ‘Laleli’de Bir Azize’, ‘Denize Hançer Düştü’, ‘Babam Askerde’, ‘Işıklar Sönmesin’, ‘Tabutta Röveşata’, ‘9’, ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’, ‘Yazı Tura’, ‘Dondurmam Gaymak’, ‘Gitmek’, ‘İki Dil Bir Bavul’, ‘Mommo Kız Kardeşim’ ve ‘Saklı Hayatlar’.

Yönetmenlik yaptığı, Selma Ergeç ve Uğur Polat’ın oynadığı ‘Sis ve Gece’yle, Aslı Doğan ve Hilal Bakkaloğlu’yla yazıp, Bakkaloğlu’yla yönettiği, başrollerini Fatih Ürek ile Aysun Kayacı’nın paylaştığı ‘Şeytanın Pabucu’ filmlerine yer vermediği kitapta, Yasalar’ın anlattığı en ilginç olaylardan biri, bol ödüllü ‘Gemide’yle ilgili…

Serdar Akar’ın yazıp yönettiği proje, Cannes Film Festivali’nden davet alır. ‘Gemide’nin festivale gidebilmesi için, Fransızca alt yazılı kopyası, aynı dilde başta afiş olmak üzere, birçok malzeme gerekir ama yapımcının bunları gerçekleştirecek parası yoktur.

Akar, AKM’deki bir davette, “Bakan abi, bize de bak” diye laf attığı dönemin Kültür ve Turizm Bakanı İstemihan Talay’dan randevu koparır.

Filmin senaryosunu birlikte yazan Akar ve Önder Çakar, verilen tarih ve saatte, Talay’ın yanına gider. Bakan, Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Özcan Çetin’i makamına çağırır ve ‘Gemide’nin Cannes yolculuğundaki harcamalarının, bakanlık tarafından karşılanması için gerekli talimatı verir.

Akar ve Çakar, sevinçle çıkar makamdan. Ancak uzun sürmez. Çünkü, Telif Hakları Genel Müdürü, koridorda koluna girdiği Akar ve ortağına şöyle der: “Çocuklar, bakan böyle atar. Bu şekilde bir mevzuat yok ki ben size para çıkarayım. Gelin, ben  size bir tavuk kanat ısmarlayayım en iyisi…”

YOMRA BELEDİYESİ VE OSMAN SINAV’A ÖNERİM 

Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü,     13 Ocak 2018 tarihinde Trabzon Havalimanı’nda pistten çıkan Pegasus Havayolları’nın uçağını, millet kıraathanesi olarak kullanılmak şartıyla, Yomra Belediyesi’ne verdi.

İçindeki işe yarar malzemeler alındıktan sonra hurdaya çıkan uçak gövdelerini, kafeterya ve restoran olarak kullananlar var ama millet kıraathanesinin ilki, Yomra’da olacak.

Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu, üç parçaya bölüp, TIR’larla sahildeki Emine Erdoğan Hatıra Ormanı’na nakledecekleri ve millet kıraathanesi yapacakları uçağın, Trabzon’un ilgi odağı olacağını iddia etti.

Bir iddia da benden…

Şayet Yomra Belediyesi, uçağı Trabzonspor’un renklerine boyar ve Osman Sınav, Trabzon’da çektiği ‘Sen Anlat Karadeniz’ dizisinde orayı başrol yıldızlarının gittiği mekan olarak gösterirse, bu ilginç millet kıraathanesi sadece Trabzon’un değil, Türkiye’nin simge yerlerinden biri olur…

‘LADY DIANA, EMNİYET KEMERİ TAKMIŞ OLSAYDI…’

“Lady Diana, emniyet kemeri takmış olsaydı, şimdi hayattaydı, Prens William ve Harry’nin düğünlerini
görürdü.”

Bu iddianın sahibi, resmi soruşturma kapsamında Lady Diana’nın cesedini yeniden incelemesi gibi 23 binden fazla patoloji çalışması olan Dr. Richard Shepherd…

Müslüman bir iş insanından çocuk dünyaya getirse, İngilizler yaşatır mıydı Diana’yı? O da ayrı bir konu… Ancak emniyet kemerinin önemini değiştirmiyor bu.

‘Emniyet kemeri hayat kurtarır” boş bir slogan değil.

Bu tür kuralların kanla yazıldığını unutmadan, otomobile biner binmez, emniyet kemeri takmak şart!

GÜNÜN SÖZÜ

Kendini çözemeyen kişi, kendi dışında hiçbir sorunu çözemez. (Oğuz Atay)