MİLLİYET – 18 AĞUSTOS 2014 PAZARTESİ  –  ALİCE

JÜLİDE ATEŞ
JÜLİDE ATEŞ
NEBAHAT ÇEHRE
NEBAHAT ÇEHRE

Her biri kendi alanında Türkiye’nin ünlü birçok kadını, hayırlı bir iş için ‘damat’ oldu!
Kimler mi bu kadınlar?
Ünlü giyim firması Damat ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilecek ‘Kadın Eli Değerse Dünya Değişir’ adlı sosyal sorumluluk projesine şimdilik dahil olan isimler şöyle:
Ayten Alpün, Balçiçek Pamir, Deniz Ülke Arıboğan, Didem Soydan, Esra Oflaz Güvenkaya, Fatoş Yalın, Gonca Vuslateri, Gül Gölge Saygı, Hülya Koçyiğit, Jehan Barbur, Jülide Ateş, Nebahat Çehre, Neslihan Demir Güler, Serra Yılmaz, Şahika Ercümen, Yonca Ebuzziya ve Zeynep Özbatur.
Ünlü kadınlar ‘Kadın Eli Değerse Dünya Değişir’ adlı sosyal sorumluluk projesi vasıtasıyla Koruncuk Vakfı’na bağışta bulunan Damat’ın smokinleriyle ünlü fotoğrafçı Tamer Yılmaz’ın objektifinin karşısına geçerek kadına, gücün ve iktidarın en az smokin kadar yakışacağını gösterdi. Toplumsal alanda erkeğin güç sembollerini tek tek ele geçiren kadınlar, “Dünyayı kadınlar yönetseydi nasıl bir dünya olurdu?” sorusuna yanıt aradı.
Smokinle fotoğrafları çekilen kadınların yaşam öyküleri, bilinmeyen yönleri, moda ve sanatla olan ilişkileri, arşiv değeri taşıyacak özel bir kitabın sayfalarına yansıyacak. Proje kapsamında hazırlanan kitap, ekim ayında gerçekleşecek olan fotoğraf sergisinde davetlilerin beğenisine sunulacak.
Kitap ve sergiden elde edilecek tüm gelir Koruncuk Vakfı’na kalacak.

TÜRK SİNEMASI’NIN CEHENNEM MELEKLERİ!

“Sinemada bir gişe başarısı yok aslında. Çekilen filmlerin yüzde 70’i batıyorsa bir sorun vardır.
…Bir takım fon, lobi ve festivallere yaranmaya çalıştıkça asla bir ülke sinemasından söz edemeyeceğiz.”
Bu sözlerin sahibi ‘Bu Son Olsun’, ‘Gulyabani’den sonra üçüncü filmi ‘Kanunsuzlar’ın çekimini sürdüren Orçun Benli.
Son yıllarda en az 50, en çok 75 film çekiliyor Türk sinemasında.
Bu filmlerden yatırımcısının yüzünü güldüren yok mu?
Var, ama iki elin parmaklarını bulmuyor sayıları.
Diğerleri Benli’nin deyimiyle ‘batan filmler’.
Kültür Bakanlığı her yıl sinemayı fonlamasa, çekilen filmlerin yarıya düşer sayısı.
Bu tablonun ortaya çıkardığı gerçek şu ki, Türk Sineması’nın asıl sorunu ‘senaryo’ ve ‘proje’…
Şu günlerde sinemalarda oynayan ‘Cehennem Melekleri 3’ün kadrosuna bakar mısınız?
Sylvester Stallone, Jason Stathan, Antonia Banderas, Jet Li, Wesley Snipes, Dolph Lundgren, Kelsey Grammer, Randy Couture, Terry Crews, Kellan Lutz, Ronda Rousey, Glen Powel, Victor Ortiz, Robert Davi, Mel Gibson, Harrison Ford ve Arnold Schwarzenegger.
Hollywood, kimi halen, kimi eskiden tek başına gişe yapan starı, aynı projede buluşturabiliyor.
Senaristler hepsine tatmin edecek roller yazıyor.
100. yılını kutlayan Türk sineması hâlâ Kadir İnanır’la Tarık Akan’ı aynı filmde oynatamadı.
Yıllar önce İsmet Kazancıoğlu, böyle bir işe soyundu, onda da senaristler iki aktöre eşit ve tatmin edecek rol yazmayı başaramayınca proje yattı.
“Kadir İnanır ve Tarık Akan’lı film iş yapmaz” diyenler olabilir.
Kadir İnanır’ın oğlunu Kenan İmirzalıoğlu, Tarık Akan’ın oğlunu da Kıvanç Tatlıtuğ oynasa gişe yapar mı peki?
Yapar, ama bizde bu riski göze alacak yapımcı, böyle bir projeyi yazacak senaristler yok.
Çünkü bizde öyküler ‘tek kahraman’ üstüne, bütçeler de ona göre.

GÜNÜN SÖZÜ
“İnsan her yaşta çocuk gibidir. Başı daima sevgiden bir yastık arar.” (Rochefouceauld)