15 KASIM 2018 PERŞEMBE  – MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Bu akşam bitecek ‘8’inci Uluslararası Film Festivali’ için Malatya’ya salı sabahı geldim… Resepsiyonda otele girişimi yaptım, odaya çıkmadan sinema dünyasından tanıdıklarla karşılaştım. Ayaküstü sohbet öylesine derinleşti ki, lobide koyu bir muhabbete daldık. Aslında ben onlardan, başından bu yana festivalde olan biteni öğrenmek isterken, onların gündeme getirdiği konu daha cazip çıktı.

“Sinema dünyasında herkes BKM’nin yüzde 20’sinin Güney Koreliler’e satışını konuşuyor. Necati Akpınar, BKM’nin tamamını satmak istemiş, ortağı Yılmaz Erdoğan, ‘Neyi satıyorsun?’ deyip karşı çıkmış. İki ortak arasında bu yüzden tartışma yaşanmış, araya dostları girmiş. Sonunda BKM’nin yüzde 20’si satılmış.”

İşin aslını öğrenmek için Akpınar’ı aradım…

Yapımcı, “CJ Entertainment, BKM olarak 2018-2019 sezonunda çektiğimiz ve çekeceğimiz sekiz filmin yüzde 20 yatırım ortağı oldu” dedi. İşte o filmler: ‘Bücür’, ‘Yol Arkadaşım 2’, ‘Hedefim Sensin’, ‘Organize İşler-Sazan Sarmalı’, ‘Öldür Beni Sevgilim’, ‘Can Dostlar’, ‘Enişte’ ve ‘Güzelliğin Portresi’…

8. MALATYA FİLM FESTİVALİ’NDEN NOTLAR

Başta Antalya olmak üzere yıllardır birçok film festivalini takip ederim. ‘Malatya Film Festivali’ne ilk kez gittim.

Ev sahibi Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin her yıl festivale gidenler için şehrin tarihi ve turistik bölgelerine turlar düzenlemesini beğendim.

Daha önce gittiğim için Nemrut turuna katılmadım, ama Levent Vadisi ve Kanyonu’na gittim. Sekiz minibüs dolusu konukla birlikte gezdiğimiz dünyanın ikinci büyük kanyonu müthiş, seyir terasına yapılan tesislerin mimarisi içinse aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Festivalin gediklileri, belediyenin önceki yıllarda daha zengin bir gezi programı düzenlediğini, bu yıl tasarruf tedbirleri uygulandığı için gezdirilen yer sayısında azalma olduğunu söyledi. Buna rağmen, belediyenin bölgedeki tarihi ve turistik yerleri sinema dünyasına tanıtması güzel.

‘8’inci Malatya Film Festivali’nin bence isabetli bir kararı da, jüri konusunda. Uluslararası yarışmanın başkanı Nuri Bilge Ceylan, ulusalın da Reis Çelik’ti… Misafir olarak katıldığı her festivalde bütün filmleri izlemeyi düstur edinen Şerif Sezer’in jüri üyesi olması, yerinde bir karar. Keşke filminin yarışmadığı bütün festivaller Sezer’i kadrolu jüri üyesi yapsa! Çünkü oyuncu, kariyeri ve objektif yorumlarıyla bunu hak ediyor.

ŞİDDETİN HER TÜRÜNE AYNI TAVRI KOYMALIYIZ

Günlerdir nereye gitsem tanıyanlar, Sıla’nın Ahmet Kural’ın kendisine şiddet uyguladığına dair şikayeti konusundaki görüşlerimi soruyor. Onlara verdiğim yanıtı, bir kez de burada yinelemek istiyorum.

Yapanların ve mağdurların kimler olduğuna bakmadan, sebep aramadan, şiddetin bir insanlık suçu olduğunu bilmeliyiz.

Sevgilisi Sıla, Okan Can Yantır’la ilişkisi konusunda kendisine yalan konuştuğu için Kural’ın şiddete başvurması yanlış mı?

Evet…

Bu olaydan sonra Neco’nun eşi İdil Ege’yi dövdüğü haber oldu, kimseden tepki gelmedi…

Sokakta köpeklere mama veren bir kadın, iki kadın tarafından darp edildi. Balıkesir’de sokak hayvanlarını besleyen bir kadın, komşusunun taşlı saldırısı sonunda kanlar içinde kaldı. Bu saldırıyı hiç değilse Balıkesir Hayvanları Koruma Derneği kınadı, iki kadının darp ettiği kişiye, 80 milyonluk ülkeden bir Allah’ın kulu sahip çıkmadı.

Ne zaman ki vicdan sahibi her insan, Sıla’da olduğu gibi “Her türlü şiddete hayır” dediği gün, başka bir ülke olur Türkiye…

GÜNÜN SÖZÜ

“Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir…”  (Lev Nikolayeviç Tolstoy)