MİLLİYET – 20 MART 2017 PAZARTESİ  –  ALİCE

İşadamı Ali Ağaoğlu, her kış medya mensuplarıyla sohbet toplantıları yapıyor Uludağ’daki Ağaoğlu My Mountain Otel’de. Bu yıl ilk kez gittim bu toplantıya. Oturduğu kırmızı koltukta onlarca basın mensubunun sorularını yanıtlayan Ağaoğlu, “Referandumun sonucu ne olur?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Ben partili değil, işadamıyım. Referandum tahminim yüzde 65 ‘Evet’, yüzde 35 ‘Hayır’ olur dedim ve 10 kişiyle takım elbisesine iddiaya girdim.”

Ağaoğlu, 100 milyon dolar yatırım yaptığı Uludağ için şunları söyledi:


“Devlet; Uludağ’ın Milli Park mı yoksa kayak merkezi mi olduğuna karar vermeli. Uludağ, ya Turizm Bakanlığı’na ya da Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmeli.”

Ağaoğlu, yurtdışına ve Anadolu’ya açılacaklarını, Trabzon’da lüks konut yapacağını, 2018’de kuracağı üniversitenin bir kampüsünün Maslak, bir kampüsünün Ataşehir’de olacağını söyledi.

İstanbul’da yaptığı konutlarda 35 bin insan yaşadığını, Maslak 1453’teki 4.800 dairenin tamamını sattığını açıklayan Ağaoğlu’na, kendilerinden hangi ülke vatandaşlarının konut aldığını sordum. 102 ülke vatandaşına daire sattıklarını açıklayan Ağaoğlu’nun verdiği oranlar şöyle:

Suudi Arabistan (%48), Kuveyt (%16), Birleşik Arap Emirlikleri (%6), Azerbaycan (%4), Katar(%4), İran (%3), Suriye (%2), yüzde 17’si ise 95 diğer ülkelerin vatandaşı…

ALİ – CENGİZ OYUNU

Nazik bir üslupla verdiğim yanıttan sonra Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu’nun özür dilemesini bekledim, ama nafile…

Çünkü o, cümle içinden cımbızlayıp aldığı “Atılacak tek adım bu”yu hakkımda algı operasyonu için kullanmaya devam etti.

Yetmedi, bana; “Aksini düşünüyorsa oturur yazar, KHK ile evlilik programlarının yasaklanmasına itiraz eder” diye akıl bile verdi.

Sevgili Cengiz;

15 Mart’ta, “Yasaklara oldum olası karşıyım. ‘Cezası neyse öderim, kuralları ihlal etmeye devam ederim’ diyenler için caydırıcı tedbirler getirilmesine taraftarım” diye açık açık yazmama rağmen anlamazdan gelip, bildiğini okuyorsan demek ki mesele başka!

Bir yılda ne değişti?

15 Nisan 2016’da, “Zuhal, Seda, Esra, hepsi kocaman sıfır! RTÜK’e gerek yok, evlilik programları kendi kendini yok edecek. Yok etmekle kalmayıp rezil de olacaklar” diye yazan Cengiz’e bir yılda ne oldu?

Anlamayacağını bile bile bir kez daha yazayım:

İzdivaçların KHK ile kaldırılmasını istesem, yazarım.

Benim yaptığım, TBMM ve hükümetin haklarında 120 bin şikayet olan evlilik programları için yaptığı hazırlıkları kamuoyuna duyurmak.

Bu mudur kabahat?

Sempatiyle bakmadığım evlilik programları, bu haliyle benim nezdimde kredilerini tüketti. Buna rağmen evlilik programlarının, RTÜK Kanunu’nda yapılacak değişiklik veya KHK ile kaldırılması yerine, zaptırap altına alınmasından yanayım…

Ortada KHK yokken “Kurtlar Vadisi Terör” ve “Sakarya Fırat” dizileri talimatla kaldırılmasına ben itiraz ederken köşe yazarı değil miydin?

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanların, ışığını söndürmesine izin verme. Parla! Işığında kör olsun hepsi… (Lady Gaga)