MİLLİYET – 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

Bugüne kadar hiç yolum düşmemişti Hakkari’ye…
Beşiktaş’ın CHP’li Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Dünya Barış Günü’nde Hakkari’ye barış köprüsü kurmasa yine yolum düşmeyecekti Türkiye’nin en doğusundaki iline…
Hakkari’de geçirdiğim iki günde PKK terörünü bitirecek “çözüm süreci”ne ilişkin umutlandığım anlar da oldu, karamsarlığa kapıldığım da…
Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu ile eşbaşkan Nurullah Çiftçi ve Hakkarililer adeta bağrına bastı barış ve kardeşlik için Hakkari’ye gelenleri…
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ne zaman konuşma yapsa, alanda toplananlar, “Hakkari sizinle gurur duyuyor” diye slogan attı.
İstanbul’dan gelen 200 kişilik ekibin 60 kişisi otellerde kaldı, diğerlerini Hakkarililer evlerinde misafir etti.
Hakkari’nin sokakları Hakkari ve Beşiktaş Belediyesi’nin logolarının bulunduğu Türkçe ve Kürtçe pankartlarla doluydu.
Şırnak’tan sonra Türkiye’de PKK’nın en güçlü olduğu il olan Hakkari’nin sokaklarında “kardeşlik” ve “barış” vurgusu olan pankartların asılı olması önemli bir gelişme.
Ama kat edecek çok mesafe, alınacak çok yol var önümüzde.
“Barış Günü” nedeniyle Beşiktaş ve Hakkari Belediyesi’nin Newruz Alanı’nda ortaklaşa düzenledikleri etkinlikte bir Kürt bayrağı, çekilen görüntülere ve fotoğrafa girecek şekilde ısrarla sallanırken, binlerce insandan hiçbirinin elinde Türk bayrağı olmaması üzücü ve düşündürücü…
Böylesine anlamlı bir etkinlikte bir tarafın bayrağı dalgalandırılıp, diğer tarafınki yok sayılırsa sözde kalır “Halkların kardeşliği”.
Bu tür provokatif girişimlere, “barış” olmasını istemeyenlere rağmen umutluyum.
Fatsalı hemşerisi Murat Hazinedar’ın “kardeşlik yürüyüşü”ne kendi isteğiyle katılan “çözüm süreci”nin “akil adamı” Kadir İnanır’a sordum, olan biteni.
İnanır, “Geçen Cumhuriyet Bayramı’nda da valiliğin davetlisi olarak buradaydım, bugün de… 3 ay sonra bu iş tamamdır. Göreceksiniz Türkiye’nin her yerinde davullar, zurnalar çalacak. İnsanlar barışı kutlayacak. Çünkü barışla bitmeyen hiçbir savaş yoktur.”
Hakkari’ye gelen ekipte Beşiktaş’ın muhtarları da vardı.
Hem onlara sordum “çözüm süreci”ni hem Hakkari’nin muhtarlarına.
Hakkarili muhtarlar, “Barış istiyoruz, ama Apo çıkmadan, genel af olmadan barış olmaz”, Beşiktaş’ın muhtarları, “Biz de barış istiyoruz, ama Abdullah Öcalan hapisten çıkarılmamalı” dedi.
Herkes “barış” istiyor da, sonrasında “ama” diyerek koydukları şartlar fena…

İNANIR KALP KRİZİ GEÇİRDİ Mİ?

Biz Kadir İnanır’la otelde sohbet ederken sanatçının konser alanında kalp krizi geçirip, hastaneye kaldırıldığına dair haberler çıktı. Doğru değil bu ve işin aslı şu.
Hakkarililer İnanır’a büyük ilgi gösterdi. Konser alanında insanlar onunla fotoğraf çektirmek için kuyruğa girdi. Bir yandan sıcak, bir yandan izdiham, öte yandan konserin başlayacak olması nedeniyle İnanır otele dönmek istediğini söyledi. Görevliler de alandan fotoğraf çekimini sonlandırmak için, “Kadir Bey rahatsızlandı, götüreceğiz onu” deyince, bu anında, “Kalp krizi geçirdi. Hastaneye kaldırıldı”ya dönüştü.

3 BAKAN ŞAHİTLİĞİNDE NİKÂH VE CEM HAKKO’NUN YAPTIĞI

Batmanlı müteahhit Metin Güneş’in kızı Öznur ile Rizeli müteahhit Ali Ekşi’nin oğlu Ruşen Çırağan Sarayı’nda dünya evine girdi. Gelinin şahitliğini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı nikâhın organizasyonunu ise Vakko üstlendi.
Vakko’nun sahibi Cem Hakko’nun bu düğünün süslemesinden gelecek paraya ihtiyacı mı var? Dişinin kovuğunu doldurmayacak bir para bu… Buna rağmen Cem Hakko, düğün günü sabahtan akşama kadar bir işçi gibi çalıştı, her şeyi titizlikle kontrol etti. İşi bitince evine gitti, şortunu, tişörtünü çıkardı, smokinini giydi ve düğüne geldi.
Marka olmak ve marka değerini korumak böyle bir şey olsa gerek!

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş olurlar, anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş.” (Çehov)