MİLLİYET CADDE  –  26 Eylül 2012 Çarşamba  ALİCE

Bedia Ceylan Güzelce’nin gerçek yüzü ve seviyesi verdiği cevapta gizli.  Sorularıma yanıt veremediğin için, hakaret, aşağılama, küçümseme, yalan ve iftiradan başka bir şey gelmemiş elinden. Okuduğunu anlama konusunda da ciddi bir sorunu var galiba.

Kurban olduğum Hz. Ali, ne güzel söylemiş; “Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır. Fakat bunu ona itiraf ettirmek güçtür” diye.
Suç, kürk olsa bile kimse almıyor üzerine.
Bedia Ceylan Güzelce’nin hazırlayıp sunduğu ‘Skala’daki yanlışları tek tek gözler önüne sermiştim geçen ay.
Güzelce, haksız yere ‘Altın Portakal’ı karaladığı yayın nedeniyle özür dileyeceğine, meğer kalitesini (!) yansıtan bir üslupla yanıt vermiş bana.
Haberturk.com’daki yazısından haberim olsa, anında yanıt verirdim, ama yeni gördüm.
O yüzden bu gecikmiş yanıt için özür diliyorum kendisinden!
Bir de üslup ve seviye meselesi var.
‘Helva’ demesini de bilirim ‘halva’ demesini de.
Güzelce’nin ‘ahlak fukarası’ o yazısına rağmen yine de bana yakışan bir üslupla yanıt vermeye özen göstereceğim.

Soru başka, yanıt başka

Peki ben ne yazmışım, Güzelce ne yanıt vermiş?
Güzelce’nin ‘Portakal Skandalları’ başlığı altında ‘Skala’da yayınladıklarını sıralayıp, bunların hangisi skandal diye sormuşum.
Nurgül Yeşilçay, ödül alamayınca “Yemişim Portakal’ı” demiş.
Bunun neresi skandal diye sorduğum Güzelce’nin yanıtına bakar mısınız?
“Bu konu günlerce gazetelerde yazılmış, televizyonlarda konu edilmişti.”
Olabilir.
“Yemişim Portakal’ı” lafını senin ‘Portakal Skandalı’ olarak sunma ayıbını kapatır mı bu?
Verecek yanıtın yok çünkü.

Verecek yanıtı olmayınca…

Gerçekler acıdır.
Gerçekler acıtır.
Güzelce’nin bu denli celallenmesinin tek sebebi var, o da ‘suçluluk kompleksi’.
Her insanın gerçek yüzü, kızgınlık ve öfke anında ortaya çıkar.
Güzelce’nin gerçek yüzü ve seviyesi de bu demek ki!
Sorularıma yanıt veremediğin için, hakaret, aşağılama, küçümseme, yalan ve iftiradan başka bir şey gelmemiş elinden.
Okuduğunu anlama konusunda da ciddi bir sorunun var galiba.
“Bir başka skandal da, ‘Öyle demedim’ dediği halde yıllar önce Boşnaklara uygulanan soykırımı destekleyen bir demeç verdiği iddia edilen Emir Kusturica’nın ‘Altın Portakal’da jüri olmasıymış! Aynı Kusturica’nın Antalya’dan 1.5 ay önce belediyenin davetlisi olarak Bursa’da konser verdiğinde kimsenin tepki göstermediğini bilmiyorsanız ne işiniz var televizyonculukla?” diye yazmışım ben.
Peki ne yanıt geldi kendisinden?

Var mısın bir canlı yayına?

“Emir Kusturica konusunda iyice zırvalamışsınız, boş ve art niyetli yazmışsınız. Skandal olan baştan sona sizin algınız. Bu da Kusturica konusunda sizi çok ama çok gülünç duruma düşürdü, yazık.”
Bana değil, asıl sana yazık!
Bu üstün zekayla harcanıyorsun bu ülkede.
Her neyse, madem ki bu kadar çok güveniyorsun kendine, var mısın bu mevzuyu istediğin kanalda tartışmaya?
Önce eleştirdiğim ‘Skala’nın o bölümünü yayınlayalım.
Ardından yazılarımızı ekrana taşıyalım ve sonrasında da tezlerimizi tartışalım.
İzlesin de görsün Türkiye, asıl zırvalayanın ve yalancının kim olduğunu?
Hodri meydan.
Son bir not: “Altın Portakal out, Altın Koza in” diyordun ya. Zeki Demirkubuz, ‘Altın Koza’nın jürisine “Gerzekler” dedi, Neslihan Atagül’e ikinci kez “Umut Veren Oyuncu Ödülü” verildi, haberin var mı?

NEŞET ERTAŞ’IN ARDINDAN…

Hepimiz faniyiz. Vaktimiz gelince gideceğiz.
Önemli olan arkada bıraktıklarımız.
Bu satırları yazmak için bilgisayarın karşısına oturduğumda acı haberini aldığım Neşet Ertaş, arkasında sayısız ölümsüz eser bırakan ender sanatçılardan.
Ertaş’ın son günlerinde yanında olan isimlerden biri de yapımcısı ve aile dostu Hasan Saltık’tı.
Son zamanlarda Fox’ta yeni başlayacak ‘Esir Şehrin Gözyaşları’ dizisinin müzikleriyle uğraşan Hasan Saltık, bir karar almış ve bunu da Neşet Ertaş’la paylaşmıştı.
Ertaş’ın ‘Hapishanelere Güneş Doğmuyor’ türküsünü ‘Esir Şehrin Gözyaşları’ için yeniden düzenleyen Saltık, müziklerini yaptığı dizinin her bölümünün sonunda bir Neşet Ertaş türküsü kullanacaktı.
Öğrendiğim kadarıyla öyle de yaptı.
Yapımcılığını Koliba Film’in yaptığı Fox’un dizisi, cuma günü başlayacak ve her hafta ustaya saygı adına, yayınlayacak bir türküsünü.
Müzik dünyası yeri doldurulamayacak büyük bir ustasını kaybetti.
Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
‘Bozkırın Tezenesi’ sustu, ama Türkler varoldukça çalınacak, söylenecek türküleri.

GÜNÜN SÖZÜ
Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kere kendilerini meşe fidanı sanırlar. (Cenap Şehabettin)