MİLLİYET – 221 AĞUSTOS 2014 CUMA – ALİCE

Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Kahraman’ın Habertürk’ten Sorel Dağıstanlı’ya uyuşturucu ve ünlülere dair yaptığı açıklamalar ilginç.
Başta bonzai olmak üzere gençleri uyuşturucu belasından korumak hepimizin görevi.
Sigara, nargile ve uyuşturucuyla mücadele Yeşilay’ın asli görevi ve varlık nedeni.
O yüzdendir ki Yeşilay Başkanı’nın, dizilerdeki sigara ve alkollü sahnelerin sıklıkla kullanılmasına “Özendiriyor” gerekçesiyle karşı çıkmasına hiçbir itirazım yok.
Kahraman’ın, Deniz Seki için yaptığı şu açıklamaya ise itirazım var:
“Basın, kötü örnekleri mümkün olduğu kadar ekrana çıkarmamalı, geride tutmalı. MeselaTarkan için bildiğim kadarıyla mahkeme kararı yok, ama Deniz Seki için var. Hiçbir insana ispat edilene kadar suçlu muamelesi yapamayız. Deniz Seki konusunda basına, kamuoyuna, hatta menajerlere, ona iş verenlere düşen bu insanı silmektir. Çünkü biz, illegal iş yaptığı ispatlandıktan sonra hâlâ toplum nezdinde bu insanı yüceltirsek, o zaman kanunsuzluğu, kötülüğü yüceltmiş oluruz gençlerin gözünde.”
Anlaşılan o ki Yeşilay Başkanı, yakından takip etmemiş Deniz Seki hadisesini.
Basın elbette ki “kötü”yü topluma “iyi” diye sunmamalı, yüceltmemeli.
Masumiyet karinesi elbette ki çok önemli.
İnsanlar, haklarında kesinleşen yargı kararı olmadıkça suçlu ilan edilmemeli.
Her suçun cezası belli…
Deniz Seki için de yargı bir karar verdi.
Seki, bireysel başvuru yaptığı Anayasa Mahkemesi nihai kararını verene kadar hapis yatmamak için firar etti.
İşin hukuki boyutu bu.
Seki’nin yeniden cezaevine girip  girmeyeceğine karar verecek olan merci belliyken, bizim toplum olarak ona ikinci bir ceza kesme hakkımız var mı?
Üstelik Seki, defalarca uyuşturucu kullandığı için pişmanlığını dile getirmiş ve insanları bu beladan uzak tutacak her kampanyaya destek vermeye hazır olduğunu açıklamışken…
“Hata” yapanları “silmek” kolay, asıl maharet onları da kazanabilmek.

ÇARŞAMBA’YI KİM ALACAK?

Henüz yaz bitmedi, okullar açılmadı, ama bazı televizyon kanalları erken davranıp “yeni yayın dönemi”ni açtı.
Bu konudaki ilk adımı da yeni yayın dönemi için en az dizi sipariş eden Show TV attı…
Show TV yönetimi, yapımcılığını Koliba Film  Ata Türkoğlu, yönetmenliğini Cemal Şan, senaristliğini Ali Esen Bilen, Bekir Baran Sıtkı ve Rama Mamatlıoğlu’nun üstlendiği “Yılanların Öcü”nü planlanandan bir iki hafta erken ekrana sürdü.
Başrollerinde Cemal Toktaş, Hande Soral, Ceyda Ateş, Ahmet Varlı, Rüçhan Çalışkur’un oynadığı “Yılanların Öcü”nün ilk bölümü 27 Ağustos Çarşamba saat 20.00’den itibaren Show TV’de olacak.
“Yılanların Öcü”, ilk hafta rakipsiz, ancak ikinci hafta Kanal D, “Yılın dizisi olmaya aday” sloganıyla tanıttığı “Benim Adım Gültepe”yi koydu karşısına.
Zeynep Günay Tan’ın  yönettiği, Vural Yaşaroğlu’nun  kaleme aldığı, Ayça BingölMete Horozoğlu ve İlker Kızmaz’ın  başrolünü paylaştığı dizi 3 Eylül Çarşamba saat 20.00’den itibaren Kanal D’de olacak.
Bakalım “Yeni diziler” arasındaki reyting savaşından ilk galip çıkan kim olacak?

ŞİŞMAN KEDİDEN SONRA LEYLEKLER

Sıkça elektrik kesintisinin olduğu bir yer Kartepe… Son elektrik kesintisi uzun sürünce aradım elektrik şirketini…
Karşıma çıkan görevli, nereden aradığımı sordu.
Kartepe’den arıyorum deyince de yanıtı şu oldu:
“Leyleklerin göçü nedeniyle elektrik şebekenizde bir arıza oluştu. Ekiplerimiz arızayı gidermeye çalışıyor.”
Ne ilginç bir memlekette yaşıyoruz?
30 Mart’ta oyların sayıldığı sırada şişman kedi elektrik trafosunu patlatıyor, göç eden leylekler elektrik arızasına sebep oluyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“Aldığımız çeyrek altını kutusunda rahat ettirebilmek için altına sünger koyan bir milletiz.”