MİLLİYET CADDE – 13 MAYIS 2014 SALI  –  ALİCE

Cem Yılmaz’a tweet rekoru kırdıran konu hiç mi önemli değil ki, meslektaşlarımızdan kimse bunu önemsemedi.
Twitter’da  6 milyon 320 bin  takipçisi olan ve geçen  cumaya kadar toplam  10 tweet atan Cem Yılmaz, bu kez bir günde 5 tweet attı.
Yılmaz’ın hedefinde magazin basını vardı ve yazdıkları şunlardı:
“Bugün yine arabadan inmişim, binmişim, kaldırımda yürüyüş ve alışveriş merkezine gitmişim… Gazetede görünce fark ediyor insan… Ulan Cemo mis gibi hayatın var:) Bedava fotoroman! Beleş! Magazin haberi; kendi dünyasını, eğlence anlayışını, dünya görüşünü, ‘başkasının’ fotoğrafı ile anlatma sanatı…”
Cem Yılmaz ne de olsa eski bir medya mensubu sayılır.
Mizah dergisinde karikatüristlik yapmışlığı var.
Attığı tweetler’den anladığım o ki ‘eski magazin’e alışık Cem Yılmaz, ‘yeni magazin’ anlayışını anlamakta zorlanıyor.
Aslında çok basit aradaki fark.
Eskiden “Dün bilinmeyen şey bugün haber”di, bugün haber için bir ünlüyü görmek ve fotoğrafını çekmek yeterli.
Bir kişinin çekip, yazdığı haber ‘havuz’da çoğaltılıp paylaşılır ve her gazetede hemen hemen aynı başlık ve içerikte yer alır.
O yüzdendir ki her ünlü hayatında bir kez de olsa mutlaka yaşar şu şoku:
“Beni bir kişi çekti ama haberimi kullanan her gazetedeki muhabir farklı. Ben nasıl göremedim o insanları? Yoksa gözlerim bozulmaya mı başladı?”
Eskiden ünlü müşterileri rahatsız olmasın diye içeri ‘magazinci’ almayan AVM’ler bile, bugün bizzat kendileri çekip, servis ediyor medyaya içeri giren ünlüleri…
Özetle demem o ki;  düne kadar bir ünlünün bir AVM’ye gitmesi değil, oraya kiminle ve ne için gittiği, ne yaptığı ya da orada medya mensuplarına söyledikleri ‘haber’di, bugün ise sadece AVM’ye gitmiş olması ‘haber’(!)…
Üstelik ‘tamamen  duygusal’ bu değişimin  nedeni…

TEBRİKLER TRT HABER

Geride bıraktığımız haftaya damgasını vuran olay neydi?
Danıştay’daki törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na gösterdiği tepki.
Bu olayı televizyonlar arasında en iyi TRT Haber verdi. Çünkü olayı olduğu gibi yansıtan en iyi görüntüyü TRT Haber çekti.
O yüzden de birçok kanal ve internet sitesi Başbakan’ın sözlerini, göbeğinde TRT Haber logosu olan görüntülerle verdi.
Rutin bir işten ‘özel iş’ çıkarmak, bir insanın işine duyduğu saygının ve özenin göstergesidir.
TRT Haber’in ekibi de herkes gibi kamerayı salonun en arkasına kurup, genel açıdan görüntü kaydetme rehavetine kapılsaydı; bu başarı, bu fark ortaya çıkmazdı.
Kutluyorum o görüntüleri çeken ekibi.
Ortada Başbakan’ın ne dediği, Feyzioğlu’nun ne yanıt verdiğine dair bu denli net kayıt olmasına rağmen, o diyaloğu kendilerine göre değiştirip yansıtan televizyon, gazete ve internet sitesinin olmasına ne demeli?
Siz hâlâ ‘kör’ ve  ‘sağır’ mı sanıyorsunuz bu milleti?
İnsanlar gördüklerine, duyduklarına değil de size mi inanacak?
Kendinizi kandırıyor olabilirsiniz ama insanları asla!
Çıkarın atın artık  şu ‘at gözlükleri’nizi…

TRABZONSPOR NASIL KURTULUR?

Türk futbolunun dördüncü büyüğü, ‘Karadeniz Fırtınası’ Trabzonspor’un düştüğü duruma bakar mısınız?
Yönetim biçimi, oynadığı futbol, lig sonunda bulunduğu yer ortada.
Trabzonspor taraftarı olup da mutlu olan var mı?
Yok…
Çünkü 2010-2011 Şampiyonluk Kupası’nı Trabzonspor’un müzesine getirmekten başka vaadi ve ‘Temiz futbolun paydaşları’ndan başka söylemi olmayan İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibinin çapı bu…
Trabzonspor’un eski günlerine dönmesi için yapılacak ilk iş tüzük değişikliği.
Madem ki Trabzonspor, Türk futbolunun dört büyüğünden biri; o zaman kulübün tüzüğüne şöyle bir madde konulmalı:
“Trabzonspor’un ligi ilk dört içinde bitirmediği sezon, mevcut yönetimin düşer. Kulübü bir ay içinde olağanüstü genel kurula götürmekle sorumlu mevcut yönetim kurulundan hiçbir üye, genel kurulda yeniden aday olamaz.”
Trabzonspor’u başarısız yönetimlerden kurtarmanın tek formülü bu…

GÜNÜN SÖZÜ
Yapman gereken hayırlı işleri yarına bırakma. Bakarsın, yarın olur da sen olmazsın.” (Hz. Ali)