MİLLİYET CADDE – 24 OCAK 2013 PERŞEMBE – ALİCE
Beyonce, ulusal marşı canlı söylememiş. Şarkıcının playback yaptığını açıklayan ABD basınının en fazla dediği “Meğer playback yapmış” oldu. Bir de Hadise’nin İstiklal Marşı’mızı söylemesinden sonra yapılan yorumları aklınıza getirin…
ABD Başkanı Barack Obama’nın yemin töreninde Beyonce, ABD’nin ulusal marşını canlı canlı söylememiş, meğer ‘playback’ yapmış.
ABD basınında konuya dair ilginç ayrıntılar var.
Kimi, Beyonce’un ABD Donanma Bandosu’yla stüdyoda kayıt yaptığına dair fotoğrafların Instagram’a yüklendiğini, kimi de dudak okuma yöntemiyle şarkıcının playback yaptığını yazdı.
ABD Donanma Bandosu açıkhavada çalacak, Beyonce da ABD ulusal marşını söyleyecek.
Bir şarkıcı ne yapar böyle bir durumda?
İki yolu var bunun; ya Hadise gibi milli marşı canlı okumaya kalkar ya da Beyonce gibi playback yapar.
Yaptığı bu tercih nedeniyle Beyonce’un arkasından, “Ulusal marşımızın canına okudu” diyen var mı?
Yok.
En fazla dedikleri şey şu:
“Meğer playback yapmış.”
Bir de Hadise’nin üç yıl önce Türkiye-Çek Cumhuriyeti milli futbol hazırlık maçından önce 
İstiklal Marşı’mızı canlı canlı söylemesinden sonra yapılan yorumları getirin aklınıza:
“Hadise’ye tepki yağdı.”
“Hadise, Milli Marşımızı katletti.”
“Hadise, o gün muayyen günündeydi.”
Daha neler neler. İşin bir başka ilginç yanı da şu:
İki hadisenin de yaşandığı yer Amerika. Demek ki ülkenin çok da önemi yok bazı konularda. Mesele profesyonelliğe bakışta!
Yemin törenlerinde ABD ulusal marşında playback yapan ilk şarkıcı Beyonce değil. Obama’nın ilk yemin töreninde de YoYoMA playback yapmış.
APO, CNN TÜRK iZLiYOR AÇIKLAMA YOLLAYABiLiR!
‘Dört Bir Taraf’ta ‘İmralı Süreci’ konuşulurken Nagehan Alçı, “Örgüt tam olarak Abdullah Öcalan’ın kontrolünde mi? Bu tamamen bir soru işareti. Değilmiş gibi görünüyor” dedi.
‘Dört Bir Taraf’ın yorumcularından Nazlı Ilıcak hemen araya girdi:
“Öcalan biliyorsunuz CNN Türk’ü seyrediyormuş yeni televizyonuyla. Belki gelecek program bir açıklama gelebilir. Sen PKK’yı kontrol edemiyor diyorsun ama…”
Abdullah Öcalan’a verilen televizyonun hangi kanalları çektiği belli:
TRT 1, TRT Şeş, Kanal 7, Samanyolu, Ülke TV, Kanal 24, NTV, Habertürk, CNN Türk ve Kanal D.
Devletin açıkladığı bilgi bu.
Bildiğim kadarıyla Apo’nun devletin kendisine verdiği televizyondan hangi kanalları ve programları izlediğine dair şimdiye kadar resmi bir açıklama olmadı.
O nedenle Nazlı Ilıcak’ın “Öcalan biliyorsunuz CNN Türk seyrediyormuş” iddiası doğru mu değil mi, bilmiyorum.
Anlaşılan o ki, TNS televizyonuna reyting cihazı bağlayıp Apo’nun hangi saatte ne izlediğini açıklayıncaya kadar bu spekülasyonlar sürüp gidecek.
İmralı’dan izlenebilen 10 kanala yorumcu olarak çıkanların çoğu da yok yere, “Apo izliyorsa acaba ne der?” tedirginliği yaşayacak.
İmralı’ya yaptığı ziyaret sonrası Apo’nun kardeşi ne demişti o televizyonla ilgili?
“Televizyonu o istemedi, cezaevi müdürü ısrar etti.”
İzleyebileceği 10 kanal arasında karasal yayın frekansı olduğu için basit bir antenle bile seyredilebilen Flash TV olmadığına göre, “Canı sıkılmasın, izlesin, eğlensin” diye vermedi o televizyonu Apo’ya devlet. Apo’nun odasına yerleştirilen televizyon, şimdiden zihinlerde böylesine otokontroller yaratmışsa, bu demektir ki devletin İmralı demirbaşı 42 ekran LCD görevini ifa etmeye başladı.
SABA TÜMER AŞKI BAŞKA-2
Dün bu sütunlarda okurlarımızdan Mustafa Sağmen’in gönderdiği epostalara yer vermemin bir nedeni vardı.
O da üç yıl önce yazdığım ‘Saba Tümer böyle sever’ başlıklı yazıma gönderme yaparak, “Saba Tümer’i benden başka kimse sevemez. O kişi kim, onu açıkla” diye bana gönderdiği ‘resmi yazı’!
İşin esprisi buydu.
Mustafa Sağmen’in tanzim ettiği o ‘resmi yazı’nın kupürü sayfada yer almayınca da doğal olarak işin esprisi kaçtı. İşte Saba Tümer fanatiği Sağmen’in “Yani illa ki resmi yazı mı yazalım?” diyerek gönderdiği o yazı:
GÜNÜN SÖZÜ
Her insanın düşüncesine saygı duyarım, ama düşünmeden konuşanın yüzüne bile bakasım gelmiyor.
