MİLLİYET CADDE – 12 MART 2013 SALI  –  ALİCE

Sağlığında Müslüm Gürses hakkında tek satır yazmamış olan ‘Beyaz Türkler’ bile ölümünden sonra ‘Müslüm Baba’yı yazıyorsa, bunun bir sebebi olmalı…

O insanların, ‘Müslüm Baba’nın ‘damar şarkıları’ndan birinin adını dahi bildiklerinden emin değilim. Zira o denli uzak ve mesafelidirler şarkılarına, ‘Müslüm Baba’nın temsil ettiği kitleye… Biri ‘siyah’tır, öteki ‘beyaz’… Aralarında o denli fark var.
Peki ne oldu da bu toplumun en güçlü kesimi olan orta-üst gelir grubu sayılan ‘Beyaz Türkler’, birden ‘Kara Kalabalıklar’ın temsilcisini fark ettiler? Neden olacak? Genelde ‘Beyaz Türkler’in son yolculuğuna uğurlandığı Teşvikiye Camii’ndeki cenazesinde gördüler ‘Müslümcüler’in         ölümüne sevgisini ve gücünü. Binlerce ‘Müslümcü’nün, “Sosyete uyuma Müslüm Baba geçiyor” sloganıyla ‘Beyaz Türkler’in yaşadıkları sokakları inletmesi, duyulmayacak, görülmeyecek gibi değildi.

Sosyolojik bir bilmece
Caner-Nuran Erol Işık adlı iki akademisyenin tanışıp, evlenmelerini ve dokuz yaşında çocuk sahibi olmalarını sağlayan ‘Arabesk ve Müslüm Gürses’ adlı kitaptan alıntılarla ‘Müslümcüler’ gerçeğine ışık tutmak istiyorum.
Işık çiftinin 1997’de yazıp, 2002’de ancak bastırabildikleri ‘Arabeskin Anlam Dünyası Müslüm Gürses Örneğinde’nin Şubat 2013’te çıkan yeni hali ‘Arabesk ve Müslüm Gürses’te bazı eksikler var ama alanında ilk akademik çalışma olması açısından önemli. İki akademisyen kitapta şöyle tarif etti Müslümcüleri: “Kentli aydınlar tarafından ‘Müslümcüler’, bazen gülüp geçilecek bir konu, bazen de sadece ‘kara kalabalıklar’ olarak kabul edilmiştir. Müslüm Gürses, arabeskin marjinal noktasındadır. ‘Öteki’dir, kara bıyıklıdır, yabancıdır.”

Sistem, aldı götürdü onu
Gürses’i ‘Müslüm Baba’ diye bağrına basan, gerektiğinde onun için kendini jiletleyen ‘Kara Kalabalıklar’ın son yıllarda yaşadıkları hayal kırıklığıysa şöyle anlatıldı kitapta: “Müslüm Gürses’in 2000’li yıllarda caz, rock ve rap tarzı eserleri yorumlaması daha önce kendisini dinlemeyenlerin de onu dinlemesine olanak sağlamıştır. Ancak Gürses, bu alanda beklenen patlamayı yapamadığı, o dünyaya giremediği gibi, aynı süreçte oynadığı farklı markaların reklamları nedeniyle ‘Müslümcüler’i küstürmüştür.”

Reklamcılar niye onu seçti?
Kitap, bu sorunun cevabını şöyle açıklıyor: “Reklamcıların onu seçmelerinin iki nedeni vardır. İlk sebep Gürses’in sahiciliğidir. ‘Beceriksizliği, sadeliği, dalgınlığı, sözü toparlamaması’yla orijinal özellikleri olan bir tiplemedir. Arabeskin en sahici yüzüdür ve reklam dünyasında sahicilik çok önemlidir. İkinci sebepse şarkılarıyla ağlatan, kahreden Müslüm, yeni bir yüz olarak güldüren, eğlendiren bir tipleme biçimine dönüştürülmüştür. Müslüm dinlemeyenlerin Müslüm’e gülmesi sağlanmıştır. Bu nokta çok önemlidir ve içinde arabesk kültüre karşı derin bir aşağılama ve eleştiri yatmaktadır.

Dışlanmışların ikonuydu!
Müslüm aslında alt sınıfların, dışlanmışların ikonudur. Müslüm, Müslümcülerin ulaşılmaz olarak gördükleri ideal tiplemedir. Reklam şirketleri parasını verip bu ideal tiplemeyi ‘madara etmektedir’. İdeal bir değer, Müslümcülerin gözü önünde tüketilmektedir. Bir eğlence nesnesine dönüştürülmektedir. Bu şekilde Müslüm Gürses’e inanmasıyla dalga geçilmektedir. Bu sebepten dolayıdır ki, artık Müslüm için kendini jiletleyen yoktur. Müslümcülerin en kutsalı, hiçe sayılmış ve o insanlarla Gürses kullanılarak dalga geçilmiştir. Bu duruma karşı çıkan ve sanal ortamda seslerini duyurmaya çalışan Müslümcülerin yakarışları görmezden gelinmiştir.”

Yılların birikimi açığa çıktı
Sanal dünyada örgütlenmelerine karşın, sistemin farklı müzik türleri ve reklamlarla Gürses’in kendilerinden uzaklaştırılmasına engel olamayan ‘Müslümcüler’, “Paranızın gücü buraya kadar” deyip sahiplendiler ‘Müslüm Baba’larının cenazesini. Son yıllarda sistemin kendilerinden uzaklaştırdığı ‘Müslüm Baba’ya duyulan hasretin resmidir Zincirlikuyu’daki mezarının ‘Müslümcüler’ tarafından adeta türbeye dönüştürülmesi.
‘Müslümcüler’in çokluğu ve attıkları sloganlar bazı ‘Beyaz Türkler’in gözünü korkuttu. O yüzden ‘Müslüm Baba’ yazıları okurken, nedense aklıma mezarlıktan geçerken korkusunu bastırmak isteyenlerin ıslıkları geldi.

GÜNÜN SÖZÜ
Bazı insanlar biraz odundur, ama bizde de doğa sevgisi var ne yapalım?