2 EKİM 2018 SALI  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Sıla’nın izdihama yol açan açık hava konseriyle açılışını yapan 25’inci Adana Uluslararası Film Festivali’nin bütçesini, belediyenin bu bütçeden şarkıcılar ve sunuculara ne kadar ödeme yaptığını öğrendim.

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin, açılış ve kapanış törenini naklen yayınlayan, festivalde yaptığı söyleşileri ekrana getiren NTV’ye yaptığı ödeme, 200 bin TL.

Bütçesi 10 milyon TL olan festivalden şarkıcılara yapılan ödemelerse şöyle:

– Sıla: 250 bin TL

– Sertab Erener: 150 bin TL

– Ziynet Sali: 70 bin TL

– Ali-Aysun Kocatepe: 25 bin TL.

Behzat ve Süheyl Uygur kardeşler, ‘Yeşilçam Sahne’ adlı gösteriyi sergileyeceklerdi
festival kapsamında. Belediyeyle 25 bin TL’ye anlaşan tiyatrocular, gösteriden önce paralarını alamadığı için Adana’ya gelmedi.

Festivalin etkinliklerinde sunuculuk yapanların aldıkları paralara gelince…

Oktay Kaynarca: 50 bin TL

– Burcu Esmersoy: 40 bin TL

– Emre Karayel: 25 bin TL

– Oylum Talu: 15 bin TL

– Çiğdem Tunç: 15 bin TL

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ödediği 640 bin TL’nin üzerine KDV, stopaj, uçak biletleri, VIP ulaşım, ekstralar ve konaklama giderlerini de ilave ettiğinizde, festival bütçesinin yüzde 15-20’si şarkıcılar ve sunuculara gitti.

Ancak şu gerçeği de göz ardı etmemek lazım: Adana’ya gelen şarkıcılar ve sunucular, festivale ayrı bir renk kattı.

ÖDÜLLER BEZ ÇANTADA 

Pazar günü Adana’dan döndüm, pazartesi Antalya’ya geçtim. Siz, 25’inci Adana Uluslararası Film Festivali’ne dair yazdıklarımı okuduğunuzda, ben, ‘55’inci Antalya Uluslararası Film Festivali’nde olacağım.

Adana’da bulunduğum sürede, festivalde yarışan 15 filmden üçünü seyredebildim. Şansıma, izlediğim ‘Anons’, ‘Kelebekler’ ve ‘Sibel’, ödüllendirilen yapımlar oldu.

‘Kelebekler’in yönetmeni Tolga Karaçelik’in, aldığı üç ödülü taşımakta güçlük çekince, onları bez çantaya koyması ilginçti.

Festivalde yarışan tüm filmleri izleyen sinemacılarla konuştum. Hepsinin söylediği şuydu:

“Festivalde yarışan, hatta ödül alanlardan hiçbiri gişede iş yapacak yapımlar değil.”

SÜLEYMAN TURAN, TUBA’NIN ELİNİ NİYE ÖPTÜ?

25’inci Adana Uluslararası Film Festivali’nin kapanış gecesindeyiz… Ödüller teker teker sahiplerini buldu. Törenin sunuculuğunu yapan Emre Karayel ile Burcu Esmersoy, jüri üyeleri, ödül alanları ve verenleri toplu fotoğraf için sahneye davet etti.

Instagram’dan yaptığım canlı yayını bitirmiştim. Konfetiler patlatılıp, sahnede güzel bir görüntü ortaya çıkınca, anında video kaydına başladım.

Sahnenin genel görüntüsünü çektikten sonra yakın plan çekimlere başladım. Tuba Büyüküstün, Süleyman Turan ve Levent Özdilek’in olduğu bölümü yakınlaştırdığım sırada, renkli bir görüntü ortaya çıktı.

Turan, üzerine gelen konfetilerden birini tutmak istedi ama başarılı olamadı. Bunu
gören Büyüküstün, yakaladığı konfetiyi ona verdi. Türk sinemasının emektar oyuncusu, bu jeste kayıtsız kalmadı ve Büyüküstün’ün elini öptü.

Törenden sonra otele döndüğümüzde Turan’a o videoyu izlettim.

Turan, “Neydi bu hanımın adı?” demesin mi?

“Abi, Tuba Büyüküstün’ü tanımıyor musun?” deyince de usta oyuncu şu karşılığı verdi: “İsmini biliyorum ama o yüzün Tuba Büyüküstün olduğunu bilmiyordum.”

GÜNÜN SÖZÜ

İyi insan ol, fakat bunu kanıtlamak için uğraşma.  (T.S. Eliot)